“Endüstriyel segment için yeni ürünler geliştireceğiz”

CSA Tarım Gıda San. Tic. Ltd. Şti., kendi markası ve bazı P/L markalar ile 16 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Kuruluşun Yönetim Kurulu Başkanı Cem Sultan Aşkar, pandemi sürecini, geliştirdikleri alternatif çözümler ile en iyi şekilde atlattıklarını söylüyor.

-Sayın Aşkar, CSA Tarım’ın  kuruluş öyküsünü ve faaliyet alanlarını anlatabilir misiniz?

CSA Tarım Gıda San Tic. Ltd. Şti., 2016 yılında, tarafımdan 23 yıllık iş tecrübesini sanayi ve teknoloji ile paylaşmak, elde edilen iş sonuçlarını üretici ve tüketici nezdinde değerli hale getirebilmek amacıyla kuruldu. Öncelikle bu süreç içerisinde CSA Profesyonel Markası ile yola çıktık. Akabinde bu alandaki yıllar süren teknik ve finansal birikimlerimizi ticari ilişkilerimize esas teşkil edecek şekilde bitkisel yağ sektöründe paylaşmak için çalışmalara başladık. Başlangıçta ana hedefimiz gıda sanayisinin başta tüketilebilir yağ sektörüne danışmanlık, efektif yönetim modelleri, üretkenlik çalışmaları ve etkin maliyetlendirme ile verimlilik süreçleri konularında faaliyet göstermek iken daha sonraları buna ilave olarak özelikle CSA Profesyonel markamız ile Ortadoğu ve Afrika pazarı için son ürün ithalatı ile transit satış ana faaliyet konuları arasında yer almıştır. Kurulduğu günden bugüne kadar hizmette kaliteye olan hassasiyeti, CSA Tarım Gıda çalışanlarının ve iş ortaklarının  müşteri memnuniyeti ilkesi doğrultusunda hareket etmesini sağlamış ve bu ilke firmamızı her geçen gün daha da başarılı kılmıştır. Yurtdışı ve yurtiçi pazarlarda özelikle ambalajlanmış ürün  ticaretini benimsemiş olan CSA Tarım Gıda, ilgili alanda çalışmalarına devam etmektedir. Faaliyetlerine  başladığı ilk günden itibaren iş ortaklarının  güvenine layık olmayı başaran CSA Tarım Gıda, ticarette taraf olmanın  verdiği sorumluluğu, iş paydaşlarına güvenli ticaret olarak  yansıtmanın haklı gururunu yaşamaktadır.

Şirketimiz gıda sanayinde  prosesin  her aşamasında  faaliyet göstererek, tüm iş ortakları ile kurduğu ilişkilerde uzun vadeli çözüm sağlayıcı olarak çalışmayı ilke edinmiştir. Özelikle etkin  üretici  ağı, güvenli  çalışma prensibi  ve tecrübeli  ekibi sayesinde bu sektörün  ihtiyacı olan tüm hammadde ürün ve son ürünleri  zamanında, ucuz ve kaliteli bir şekilde temin ederek müşteri  memnuniyetini ön planda tutmayı şiar edinmiştir. Bu girişimimiz beraberinde Türkiye’nin en büyük bitkisel yağ sanayi kuruluşu olan Trakya Birlik ile iş ortaklığını getirdi ve CSA Tarım Gıda San. Tic. Ltd. Şti. olarak, tek ihracat bayisi konumuna geldik. Geldiğimiz noktada kendi markamız ve bazı P/L markalar ile 16 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Orta vadede ihracat yapılan ülke sayısını artırmayı hedefliyoruz.

-CSA Profesyonel markanızı biliyoruz. Ürünlerinizi tanıtır mısınız?

Ürünlerimiz, margarin ve sıvı yağ sektöründe tüketilebilir tüm portföyü kapsayacak şekilde sınıflandırıldı. Özelikle margarin segmentinde, kahvaltılık, yemeklik ve gıda sanayi margarini olarak hem tüketici grubu hem de endüstriyel grubu ürünler olarak hizmet ediyoruz. Her ne kadar daha çok satışlarımız % 90 ihracat olsa da, orta vadede iç piyasaya da girmeyi düşünüyoruz. Bununla beraber Ar-Ge faaliyetlerimiz kapsamında, özellikle endüstriyel segment için yeni ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz.

-Yeni ürün ve Ar-Ge çalışmalarınız var mı? Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Yeni ürün ve Ar-Ge konusu üzerinde durduğumuz en önemli konulardandır. Yine yakın gelecekte iş ortaklığı kapsamında yeni kurulacak tesiste, özelikle hammaddede dış bağımlılığı azaltacak yönde yeni ürünlerin Ar-Ge çalışmasını yapacağız. Orta vadede bu ürünlerin Ar-Ge çalışması başarılı olduğunda, lansman çalışmaları da yapılacaktır.

Amacımız, ülke dışa bağımlılığı konusunda biraz daha cesur olup, tarımsal yağlı tohumlarımızı kullanarak yeni ürünler geliştirmektir.

-CSA olarak pandemi sürecinden nasıl etkilendiniz? Bu dönemdeki çalışmalarınızdan söz eder misiniz?

Pandemi sürecinde, tüm diğer firmalar gibi zorluklar yaşadık. Ancak geliştirdiğimiz alternatif çözümler ile bu süreci en iyi şekilde atlattık diyebilirim. Her ne kadar zorlansak da, bu durumla yaşamayı ve çözümler üretmeyi bilmek zorundayız. Aksi halde sadece firmamız değil tüm dünya, karşımıza çıkan bu küresel problemin altında ezilebilirler. Şu bir gerçek ki, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ya da zaman alacak. Kim bu duruma hızla adapte olursa, önemli bir avantaja sahip olacaktır. Bununla beraber, yüz yüze ticaretten, sanal ticarete geçiş sürecini en efektif şekilde tamamlamak gerekiyor. Bu konuda önemli çalışmaları gündemimize aldık.

-2021’e nasıl bakıyorsunuz? Kısa ve uzun vadedeki hedefleriniz ile varsa yatırımlarınızı öğrenebilir miyiz?

CSA Tarım Gıda, hizmet verdiği tüm firmaların mevcut konumunu, işlevselliğini ve karlılığını artırmayı, böylece faaliyet gösterdiği her ülkede var olma, pazar payı, kalite anlamında en çok tercih edilen marka olmayı ve bunun yanında hizmet verdiği firmaların efektifliği yüksek en kaliteli işi realize etmeyi hedeflemektedir.

Bu amaçla, şirketimiz, hizmet verilen tüm alanlarda, en kaliteli ve en karlı ürün/hizmet verebilme amacıyla, yatırımcının üzerine aldığı sorumluluğu paylaşarak kaynakların etkin kullanımını, yüksek teknolojiyi en ekonomik şartlarda sağlamayı, verimli ve üretkenliği yükselterek karlı yatırımlara ışık tutmayı bunun yanında üretilen veya ithal edilen ürünün en hızlı ve en kaliteli şekilde tüketiciyle buluşturup onların memnuniyetini artırmak için çalışmaktadır. Bunun için 2021 yılında da faaliyetlerimiz devam edecektir. CSA Tarım Gıda, iş ortaklığı kapsamında, önemli bir proje de yer alacak ve tüm üretimlerini bu proje bünyesindeki yeni kurulacak tesiste devam edecektir. Tüm bunlara ilave olarak belirtmek isterim ki, uzun vadede ayakta kalmayı hedefleyen firmaların öncelikle ihracatta kalite-fiyat dengesini (yüksek kalite, düşük fiyat) çok iyi oluşturması gerekmektedir.

İç pazar açısından da durum farklı değildir. Şirketimizin fiyat bakımından rekabete girebilmesi için öncelikle kaliteyi yükselterek maliyetlerini kontrol altına alması, birim maliyetlerini eksiksiz ve doğru bir şekilde hesaplaması ve böylece pazardaki etkinliğini artırması gerekmektedir. Bu vesile ile şirketimiz, profesyonel ve eğitimli kadrolarıyla kurumsallaşma sürecini hızlandırarak, birim maliyetlerini daha yakından takip ederek bu rekabet savaşında öne geçmeyi hedeflemektedir.

-Türkiye’deki yağlı tohum ve yemeklik yağ sektörünü değerlendirebilir misiniz?

Türkiye, Türk hükümetinin yağlı tohum üretimini artırmaya yönelik çabalarına rağmen, yağlı tohum ve küspeler hususunda net bir ithalatçı konumundadır. Bu alanda sahip olduğu dış ticaret açığı yaklaşık 2.5 milyar dolar seviyelerindedir ve bu yüzden sektörün hammadde konusunda dışa bağımlılıktan kurtulması için yerli üretimin mutlak surette artırılması gerekmektedir.

Öte yandan, rafine bitkisel yağlar hususunda da dış ticaret fazlasının 2012 yılından itibaren gerilemesi sektörü bu alanda da ithalata itmektedir. Margarinde ise tüketimin sıvı yağlar kadar olmaması, margarin için yapılan yanlış algı ile ilintili olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber kurdaki dalgalanmalar, iç piyasa fiyat dengesini ciddi olarak etkilemekte ve ürün üretmekten ziyade, pozisyon alma, finansal strateji geliştirme hususu, Ar-Ge ve Ür-Ge’nin önüne geçmektedir. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük sorunu olan tağşiş meselesi de bahsettiğim nedenler ile bağlantılı olarak artmaktadır.

-Sektörde yaşadığınız sorunlar ve çözüm önerileriniz nelerdir?

Son yıllardaki hızlı nüfus artışı, ülkemize gelen yabancı nüfusun artması ve buna bağlı yüksek tüketime istinaden yağlı tohum ve ham yağ üretimi yetersiz kaldı. Bu açığı kapatabilmek adına ithalat yolu ile ürün alımlarına harcanan milyarlarca doları azaltabilmek için rafine edilmiş yağ ihracatını artırmak, ülkeye yabancı para kazandırma ve çiftçinin gelir seviyesini yükseltme adına, yağlı tohum üretimi hususunda kısa/orta ve uzun vadeli tedbirlerin alınması gereklilikten ziyade zorunluluk halini almıştır. Bununla beraber, yağlı tohumlar kullanılarak sağlıklı katı yağ üretiminin artırılmasını desteklemek amacıyla, devletin Ar-Ge ve teknoloji desteği vermesi gerekmektedir. Aksi halde nüfus ve talep artışının ilerleyen yıllarda da hız kazanacağı düşünülürse, mevcut sorunlarımızın da paralelinde artacağı aşikardır.

-Son olarak, eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Türkiye bitkisel yağ sektörünün 2020 yılı itibarıyla yaşadığımız pandemi sürecinde, her türlü olumsuzluğa rağmen üretimlerini ve piyasa arzını aksatmadan yerine getirmesinden dolayı çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. Bu vesile ile Gıda 2000 dergisi şahsında tüm sektör çalışanlarını tebrik etmek istiyorum.