Geviş getiren hayvan olarak bilinen ruminant hayvanların sağlıklı büyüme ve gelişim göstermesinde ilk 6 hafta başta olmak üzere erken dönem kritik önem taşıyor. Bu dönemden başlayarak doğru bir şekilde beslenmeleri ise ruminant hayvanların genetik potansiyellerini ortaya çıkararak süt verimliliklerini artırmalarına katkı sağlıyor.
Ruminant hayvanların sağlıklı büyüme ve gelişim sağlaması süt verimliliği ile paralel ilerliyor. Sağlıklı gelişim süt verimini, süt verimi de ruminant hayvanların yaşam döngüsünü etkiliyor. Ruminant hayvanların özellikle ilk 6 haftalık dönem gelişimleri, süt verimliliği ve sahip olduğu genetik kapasiteyi ortaya çıkarma üzerinde önemli rol oynuyor. 1 Haziran Dünya Süt Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Trouw Nutrition Türkiye Ruminant Teknik Ürün Müdürü Dr. Kazım Bilgeçli, süt verimliliğinde vitamin ve mineral desteğinin büyük önem taşıdığını belirtti.
Yanlış besleme ve kötü yönetim süt verimliliğini olumsuz etkiliyor
Yanlış rasyon kalitesiz yemler, hayvan refahının uygun koşullarda sağlanamaması, yetersiz yapılan koruma ve yönetimsel uygulamalar gibi faktörlerin ruminant hayvanlarda süt verimliliğini olumsuz yönde etkilediğini belirten Dr. Kazım Bilgeçli, “Süt verimliliği hayvana ve yeme bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Gebelik ve laktasyon dönemi, sağlık durumu ve vücut kondisyonu hayvana bağlı etken olarak karşımıza çıkarken; kaba yem kalitesi, yemin partikül büyüklüğü, yemin besin madde kompozisyonu, hammaddelerin sindirilebilirlik derecesinin yanında yönetimsel ve çevresel faktörler de süt verimliliğine etki ediyor” açıklamasında bulundu.
Vitamin ve mineral desteği ihtiyacın üstünde ya da altında verilmemeli
Ruminant hayvanlarda vitamin ve minerallerin, ihtiyacın altında veya üzerinde verilmesinin süt verimliliğini ve hayvan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirten Bilgeçli, “Bu durumda karlı bir üretim de mümkün olmuyor. Süt sığırlarının içinde bulundukları gebelik, doğum, sıcaklık stresi ve yüksek süt verimi gibi dönemlere göre doğru ve dengeli bir şekilde beslenmesi, ekonomik ve sağlıklı bir besleme için büyük önem taşıyor. Ruminant hayvanların normal metabolik faaliyetlerinin devamı ve verimi için vitamin ve mineral gereksinimlerinin günlük olarak karşılanması gerekiyor. Ancak artan süt verimi, sıcaklık ve oksidatif stres, gebelik, yem değişimi ve yönetimsel faktörler vitamin ve mineral ihtiyacını artırabiliyor. Bu ihtiyacın karşılanmaması durumunda ise süt verimi beklenen seviyenin altında gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.
Yetersiz beslenen buzağıların bağışıklık sistemi zayıflıyor
Yetersiz beslenen buzağılarda gelişim geriliğinin yanı sıra bağışıklık sistemi zayıflıyor ve buna bağlı olarak çeşitli sağlık sorunları görülüyor. Bu durumun uzun süre devam etmesi ölüme kadar giden sonuçlar doğurabiliyor. Ölümle sonuçlanmayan vakalarda ise hayvanların ilerleyen dönemlerde verimli bir hayat sürdüremeyeceklerini açıklayan Bilgeçli, “Buzağılarda sağlıklı bir gelişim için beslemelerin kaliteli buzağı yemleri ve mamaları ile doğru miktar ve doğru protokollerde alınması gerekiyor. Bu şekilde beslenen hayvanlar cinsel olgunluğa daha erken ulaşıyor ve yaşam döngüsü daha uzun oluyor. Laktasyon verimleri de daha yüksek oluyor” dedi.
NutriOpt ile ruminat hayvanların süt verimliliklerini artırıyor
Trouw Nutrition tarafından inovatif bir çözüm olarak hayata geçirilen modüler hassas besleme sistemi NutriOpt ile laboratuvarı numuneye taşıyarak yem ve hammaddelerin içeriğini dakikalar içinde analiz ettiklerini ifade eden Bilgeçli, böylelikle hayvanların güvenilir yemlerle beslenip süt verimliliklerini artırmalarına ve sağlıklı bir şekilde gelişebilmelerine öncülük ettiklerini açıkladı. Aynı zamanda kaynakların daha etkin kullanımı ile sürdürülebilir üretime destek olduklarını vurgulayan Bilgeçli, “Yem ve hammaddelerin besin madde kompozisyonlarının ve kalitelerinin beslemeye uygun olması gerekiyor. Belirtilen kalite ve dengede olmaması durumunda gerek süt veriminde gerekse beslemeye bağlı metabolik problemlerin görülme sıklığında artış yaşanabiliyor. Bu noktada biz de NutriOpt çözümümüz ile yem hammaddelerinin içeriğini analiz ederek hayvan ve dolayısıyla insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen bileşenlerin bulunup bulunmadığından emin oluyoruz. Böylece hayvanlarımızın sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmelerine ve süt verimliliğine katkı sağlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
