Gıda 2000 Dergisi

İstanbul, L’Oréal’in önemli 7 inovasyon merkezi arasında

L’Oréal yüzyılı aşkın bilgi birikimi ile güzelliğin geleceğini kapsayıcı bir şekilde ele almaya, bu geleceği, teknolojinin yardımıyla herkes için erişebilir hale getirerek dünyayı harekete geçiren güzelliği yaratmaya devam ediyor.

Sürdürülebilir ve kapsayıcı bakış açısıyla hem eşsiz hem de kapsamlı dijital güzellik deneyimlerini hayata geçirerek “Her Birimiz için Güzellik” anlayışını benimseyen L’Oréal Türkiye, bu hedefe giden yolda teknolojinin tüm imkanlarından faydalanmakla kalmıyor; her bireyin istek, beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayan yeni teknolojiler geliştirmeye odaklanarak ultra kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetlerini tüketiciler ile buluşturuyor.

Yeşil Bilimi arkasına alarak devreye aldığı yeni ve son teknolojiye sahip formüllere sahip ürünleri, yapay zekadan güç alarak tasarlanan farklı uygulamaları ve artırılmış güzellik cihazları ile dünyanın dört bir yanındaki insanlara ilham veren ve zamanın ötesinde güzellik deneyimlerine imza atan tekno güzellik devi, farklı ve gelişmiş güzellik deneyimleri ile sektöre yön vermeyi sürdürüyor.

L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, “L’Oréal Türkiye olarak kendimizi sadece bir güzellik şirketi olarak değil, “Tek işi güzellik olan bir teknoloji şirketi” olarak konumlandırıyoruz. Teknoloji ile geleceğin şirketine dönüşürken aynı zamanda geleceğin güzelliğini yaratıyoruz.

Teknolojiyi işimizi dönüştürmek ve tüketicilerimize daha iyi bir güzellik deneyimi sunmak için kullanıyoruz. Tüketici artık daha kapsayıcı, gezegenin sınırlarına saygılı ve ultra kişiselleştirilmiş güzellik deneyimlerinden yararlanmak istiyor. Biz de teknolojiyi işimizin kalbine koyarak, müşterilerimizin beklenti ve taleplerini bilim ve teknolojinin gücü ile harmanladığımız tekno-güzellik servislerimiz ve inovasyonlarımız ile karşılamak için çalışıyoruz.

Güzelliğin daimî bir arayış olduğuna inanıyor, ürün ve hizmetlerimizin performansını sürekli olarak geliştirme için inovasyondan yararlanıyoruz.

Hayata geçirdiğimiz tekno-güzellik vizyonumuz ve uygulamalarımız doğrultusunda müşterilerimize teknolojiden ve veriden beslenen, inovatif, kapsayıcı, sorumlu ve kişiselleştirilmiş bir güzellik deneyimi vaat ediyoruz” dedi.

Avrupa güzellik pazarını en fazla büyüten ülke Türkiye olacak
L’Oréal’in tekno-güzellik yol haritası: Her birimiz için güzellik
İstanbul, L‘Oréal Grup’un en önemli inovasyon merkezleri arasında

Türkiye’nin L’Oréal Grup için özel bir yeri olduğuna değinen Sinem Sandıkçı Gökçen, “Bugün sadece Türkiye’de değil, L’Oréal’in faaliyet gösterdiği 150 ülke arasında dijital anlamda en güçlü ekiplerden biri olmamızın arkasında; bu yolculuğa 10 yıl önce başlamış olmamız ve yenilikçi, girişimci ruhumuzla dönüşüme liderlik etmemiz yatıyor.

İstanbul bugün; New York, Londra, Paris, Şangay gibi L’Oréal Grup’un dünyadaki 7 açık inovasyon merkezi arasında yer alıyor. Biz L‘Oréal Türkiye olarak, ülkemizin güzellik konusundaki potansiyelini ortaya çıkartmayı hedefliyoruz. Bunu da teknoloji ve inovasyona yaptığımız yatırımlarla hayata geçiriyoruz. 2025’te Türkiye’deki güzellik pazarının iki katına çıkacağını öngörüyor; Avrupa pazarına büyümeye en çok katkı sağlayacak ülkenin Türkiye olacağını tahmin ediyoruz” dedi.

L’Oréal Türkiye, start-up ekosistemini de büyütüyor

Start-up işbirliklerinin hem Türkiye hem de girişim ekosistemi için büyük önem taşıdığına inanan L’Oréal, açık inovasyonun gücüne inanıyor. Türkiye’de bugüne kadar 400’e yakın start-up ile tanışan L’Oréal Türkiye, bu start-uplardan 170’ten fazlası ile bir araya geldi. L’Oréal Türkiye, global ölçekte de start-up ekosistem ile yakın ilişkilere sahip. L’Oréal’in Kurumsal Girişim Sermaye Fonu, BOLD (Business Opportunities for L’Oréal Development) girişimcilik alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kadın girişimcileri de destekliyor. 25 milyon avroluk bu fondan Türkiye’den bir start-up’ın da en yakın zamanda yararlanması bekleniyor.

L’Oréal, tüketicilerle derin bağlar kurmak için teknolojiyi kullanıyor

Bilimin, yarının güzellik anlayışının müttefiki olduğuna ve bilimin güzelliği daha verimli, kapsayıcı ve etkili hale getirmek için çalışan L’Oréal Türkiye, yeni fikirleri üretmek ve hayata geçirmek için sürdürülebilir ürün tasarımı ve üretimi sağlayan endüstri 4.0’ı, 3 boyutlu baskı, robotlar, dijitalleşmiş tedarik zinciri ve kitlesel üretimden kişiselleştirilmiş üretime geçiş için teknolojiyi kullanıyor. Pazarda ilk kez hayata geçirilen sanal cilt analizi, makyaj ve saç rengi için sanal denemeler, e-güzellik danışmanı ile canlı ve sanal danışmanlık, satış yapılan canlı yayın etkinlikleri gibi birçok dijital uygulamada yine markanın öncülüğünde müşteriler ile buluşuyor. Son dönemlerde tüketicilerine sunduğu akıllı güzellik cihazları ile fark yaratıyor.

L’Oréal; CES(Consumer Electronics Show) İnovasyon Ödülleri aldı

Artırılmış güzellik rutinleri sunmak ve evde kolay uygulanabilirliğinin yanı sıra profesyonele yakın sonuçlara imza atan artırılmış tüketici deneyimini farklı bir boyuta taşıyan onlarca teknolojik güzellik cihazını geniş kitlerle buluşturan tekno-güzellik lideri, 9 CES İnovasyon Ödülü’ne sahip ve en fazla ödül kazanan 3. şirket. Grubun, HAPTA, Brow Magic, Hair Reader, Person Skin, Absolue Dual-LED youth Treatment, E-Shade Finder, Water Saver, Rouge Sur Mesure cihazları CES tarafından ödüllere layık görülürken, bu yıl ise ilk defa dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES’in açılış konuşmasını bir güzellik şirketi yaptı. L’Oréal Group CEO’su Nicholas Hieronimous 2023 inovasyonlarını tanıttı. Bu seneye damga vuran yenilikler ise L’Oréal Paris’in kişiselleştirilmiş güzellik asistanı servisi ve Zuvi isimli start up ile geliştirilen ilk kızılötesi ışık teknolojili % 30 daha hızlı kurutan, % 30 saça daha fazla nem sağlayan ve % 30 daha az enerji tüketen AirLight Pro profesyonel saç şekillendirici cihaz oldu.

Exit mobile version