Gıda 2000 Dergisi

Metro Türkiye, Global GastroEkonomi Zirvesi’ne katıldı

 

Metro Türkiye, gastronomi turizmi alanındaki gelişmelere ve Türkiye için oluşturulacak ekonomik katma değere odaklanmak üzere TURYİD tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenen Global GastroEkonomi Zirvesi’ne katıldı.

Metro Türkiye, tüm dünyadan sektör profesyonellerinin, gastronomi meraklılarının ve alanının öncü isimlerinin bir araya gelerek gastronomi turizmi alanındaki gelişmelere ve bu alanın yarattığı ekonomik değere odaklandığı Global GastroEkonomi Zirvesi’ne katıldı. Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) tarafından 12 Mart 2019’da ikinci kez düzenlenen etkinlikte, Metro Türkiye’nin oturumu katılımcılardan büyük ilgi gördü.

Metro Türkiye Gıda Kategori Grup Müdürü Esra Özerkan ve Gastronometro Direktörü Maximilian Thomae’nin konuşmacı olarak katıldığı “Türk Mutfağı ve Değerlerine Sahip Çıkmak, Bir Şirketin Amacı Haline Nasıl Geldi?” başlıklı oturumun moderatörlüğünü ise gazeteci Cem Seymen üstlendi.

Esra Özerkan: Gelecek nesiller de görebilsin diye Türk mutfağı ve değerlerine sahip çıkıyoruz

Metro Türkiye olarak Türk mutfağı değerlerine sahip çıkmayı ve bu değerleri yöreselden evrensele taşımayı hedeflediklerini söyleyen Esra Özerkan, “Bir yandan HoReCa profesyonellerinin çözüm ortağı olurken diğer yandan dünyanın en iyi beş mutfağından biri olduğuna inandığımız Türk mutfağının korunması ve geliştirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bu doğrultuda, coğrafi işaretli ürünlerden izlenebilirlik ve hayvan refahı çalışmalarına, kadın kooperatiflerinin desteklenmesinden genç şeflerin eğitimine kadar pek çok projeyi hayata geçirdik. Bunun yanı sıra, 2015 yılında Türkiye’nin ilk gastronomi keşif platformu olan Gastronometro’yu kurduk. Gelecek nesiller de görebilsin diye Türk mutfağı ve değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Maximilian Thomae: Türk mutfağının kebaptan ibaret olmadığını dünyaya anlatmalıyız

Türk mutfağının gastronomi kimliğini oluşturup dünyaya tanıtmak için öncelikle yurtiçinde farkındalık yaratmanın gerekliliğine dikkat çeken Maximilian Thomae ise “Coğrafi işaretli ürünlerdeki yolculuğumuza Taşköprü sarmısağı ile başladık. Bu proje bugün öyle başarılı bir noktaya geldi ki, bugün pek çok şef tariflerinde sarmısak yerine Taşköprü sarımsağı demeyi tercih ediyor. Taşköprü sarmısağı yalnızca ülkemizin değil, dünyanın önde gelen şeflerinin reçetelerine giriyor.”

Thomae sözlerini şöyle sürdürdü: “Sözgelimi yurtdışında Türk yemekleri denildiğinde akla gelen ilk lezzet kebap oluyor. Oysa Türk mutfağının kebabın yanı sıra pek çok önemli değeri bulunuyor. Her şeyden önce binlerce yıllık kültürün mirası olan Anadolu lezzetlerimiz var. İşte bu noktada gastronomi dünyasının temsilcileri olarak elimizi taşın altına sokmalı ve gastronomi kimliğimizi oluşturarak tüm dünyaya duyurmalıyız. Biz bu kimliği yarattığımız takdirde, Türk turizmi doğal güzelliklerinin yanı sıra gastronomisiyle de ön plana çıkacaktır.”

Exit mobile version