Gıda 2000 Dergisi

TEMA Vakfı “toprağımız, evimiz, geleceğimiz” diyor

TEMA Vakfı, 17 Haziran Dünya Çölleşme İle Mücadele Günü ve Türkiye’de kutlanan 18 Haziran Toprak Bayramı için bir açıklama yayınladı. Çölleşmenin en önemli nedeninin bitki örtüsünün tahrip edilmesi olduğunu vurgulayan TEMA Vakfı, çölleşmenin önlenmesinde meraların öneminin altını çizdi.

Meralar toprağı koruyor

Konuyla ilgili açıklama yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Bu yıl Birleşmiş Milletlerin Çölleşme ile Mücadele Günü teması “Toprağımız, evimiz, geleceğimiz” olarak belirlendi. Çölleşme genel kanının aksine tamamen çöl haline gelmiş arazilerden ziyade toprak bozulumunu ifade ediyor. Toprak bozulumu, toprağın sağlığında meydana gelen bozulmalar ve sonrasında toprağın sunduğu hizmetlerin azalması olarak nitelendiriliyor. Toprağı koruyan en önemli doğal varlık bitki örtüsü olarak öne çıkıyor. Otsu bitkilerden oluşan doğal bitki örtüsü olan meraların bu konuda önemli işlevleri bulunuyor. Çünkü meralar, erozyonu önleme, su üretimi, karbon depolama ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi önemli ekolojik hizmetler sunuyor. Tarımsal üretimde kullanılan birçok bitkinin yabani akrabalarını barındırarak gıda güvenliği açısından da genetik rezerv rolü üstleniyor. Bu bakımdan kurak bölgelerde meraların korunması çölleşmenin önlenmesi için büyük önem taşıyor. Maalesef 1950’li yılların başında 39 milyon hektar olan Türkiye mera alanlarının % 65’i tahrip edildi. Kalan meraların % 64’ünde yeterli bitki örtüsünün bulunmaması nedeniyle erozyon görülüyor. Toprağımızı ve geleceğimizi koruyabilmemiz için meraların korunması ve ıslah çalışmaları yapılması gerekiyor” dedi.

Dunya_Collesme_Ile_Mucadele_Gunu_2017

Her yıl Bulgaristan kadar toprak kaybediliyor

Toprağın etkili ve sağlıklı şekilde kullanılmasının ve bozuk olan toprakların iyileştirilmesinin hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli olduğunu söyleyen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Dünya çapında yaklaşık 1,5 milyar insan yaşamını ve geçimini bozulmuş topraklardan oluşan arazilere bağlı olarak sürdürüyor. Birleşmiş Milletler’e göre dünya çapında her sene yaklaşık Bulgaristan kadar bir toprağı (12 milyon hektar) kaybediyoruz. Bu alan her yıl 20 milyon ton tahıl üretimi yapma olanağı sağlayacak bir büyüklüğe karşılık geliyor. Dolayısıyla toprak bozulumunun ve çölleşmenin önüne geçilmesi, yoksul toplumların geçim kaynaklarının ve hayat şartlarının iyileşmesi anlamına geliyor. Çünkü dünyada çölleşme ile mücadele, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu azaltmak için önemli bir araç olarak görülüyor” dedi.

Çölleşme, Arazi Bozulumu ve Kuraklık (ÇABK): Bazı küresel gerçekler ve istatistikler

Toprak sınırlı bir doğal varlıktır. Dünyanın sadece % 3’ü ekilebilir topraklardan oluşuyor. Çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklığa değinmeden gıda güvenliğine ulaşamayacağız. Biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliği ve ormanlar gibi konuları gözden kaçırmış olacağız. Yaşamın sürdürülebilirliği için dünyadaki doğal varlıklar korunmalı ve geliştirilmelidir.

Kurak alanların gerçek değeri
Arazi bozulumu ve çölleşme
Gıda güvenliği/açlık
Biyolojik çeşitlilik
İklim değişikliği
Su sorunu
Yoksulluk ve göç
Toplumsal cinsiyet
 Dünyadaki bozulmuş arazilerin yenilenme potansiyeli
Exit mobile version