Nespresso MEAC Bölge Müdürü Pierre Debayle: “Büyümek için yeni fırsatlar arayışındayız”

Nespresso MEAC Bölge Müdürü Pierre Debayle: “Büyümek için yeni fırsatlar arayışındayız”

Nespresso MEAC Bölge Müdürü Pierre Debayle, geçtiğimiz ay İstanbul’daydı. Profesyonel kahve çözümleri, yeme-içme sektöründeki önemli yenilik ve gelişmeleri paylaşan Debayle ile bir Gıda 2000 Dergisi olarak özel bir söyleşi gerçekleştirdik.

-Sayın Debayle, Nespresso’yu ve ürün portföyünü okuyucularımıza tanıtır mısınız?

1986 yılında kurulan Nespresso, kurulduğu günden bu yana evinizde, 1996 yılından beri de ofisinizde, otel odalarında veya favoriniz olan restoranlarda her fincanda en üst düzey kahve deneyimi sunmayı hedefliyor. Nespresso, kahve deneyiminizi olağanüstü hale getirmek için ileri teknolojiye sahip, kullanımı kolay ve şık makineler tasarlıyor, tüm dünyadan en iyi kahveleri seçiyor, kahve tadını daha iyi almanızı sağlayan aksesuvarlar yaratıyor ve Club Üyelerimizin yaşamını kolaylaştıran hizmetler sunuyor.

Bugün, B2C serisinde 23, B2B serisinde ise 11 adet Grand Cru kahve sunuyoruz. Her iki seride de espressolar, lungolar ve kafeinsiz kahveler bulunuyor.

-Nespresso, “Espresso Origin Brazil”, “Ristretto Origin India” ve “Lungo Origin Guatemala”dan oluşan 3 yeni kahve ile Grand Cru çeşitliliğini genişletiyor. Bu 3 ürünün özellikleri nelerdir? Kimlere hitap ediyor?

Bu üç yeni Grand Cru kahve, profesyonel serimizin yeni ürünleridir. Bu yeni kahvelerin mevcut kahve çeşitliliğimize katılmalarının sebebi ofisler, restoranlar, oteller, kafeler ve benzersiz kalitede kahvelerin tadını çıkarmak isteyen kişiler için yeni gurme çözümler sunmaktır. Bu üç yeni kahvenin en önemli benzerliği, tümünün Saf Kökenli olması, yani tüm çekirdeklerinin tek bir ülkenin bölgelerinden geliyor olmasıdır.

Espresso Origin Brasil, tamamı Brezilya’nın ekim alanlarında hasat edilen kahvelerden oluşuyor. Acı veya asidik olmayan bu Grand Cru, yumuşak içimli, dolgun gövdeli kahve severler için mükemmel bir seçenektir.

Lungo Origin Guatemala için uzmanlarımız yıkanmış Robusta kullanarak yoğun, kuru ve maltımsı tahıl notalarına ve ayırt edici koyu bir karaktere sahip olan dengeli, tatlı ve yumuşak içimli bir Pure Origin Lungo hazırlamıştır.

Ristretto Origin India ise bu üç kahve arasında tat yoğunluğu en yüksek olanıdır. Hindistan’da kahve ağaçları diğer baharat bitkilerinin yanında yetiştirildiği için fincanda elde edilen sonucu da etkiliyor. Dolgun gövdeli bu kahve güçlü bir karaktere ve baharat notalarına sahiptir.

-Kısa bir zaman önce de Peru Secreto’yu satışa sundunuz. Bu ya da diğer ürünlerinizin sadece “kısa bir süre” satışta olmasının nedeni nedir?

Limited Edition bir kahve olan ve sınırlı bir süre ürün çeşitlerimiz arasında yer alacak Perú Secreto, B2C ürünlerimizin bir parçası ve aynı zamanda saf kökenli bir kahvedir. And Dağları’nın muhteşem yamaçlarında ve vadilerinde bulunan uzak kahve çiftliklerinden elde edilen benzersiz bir kahve olan Perú Secreto yoğun, tatlı ve dolgun espresso ile kavrulmuş notalar ve kakao notalarından oluşuyor. Yoğunluğu 8 olan bu espresso süt ile iyi bir ikili oluşturuyor. Bu da Türkiye’deki Club Üyeleri için oldukça ilgi çekici bir durum.

Bu sınırlı üretim kahvenin piyasaya çıkma nedeni eşsiz bir kahve kreasyonuyla Club Üyelerini heyecanlandırmak ve bu seçkin aroma profilinin tadını çıkarmalarını sağlamaktır.

-Nespresso’nun Türkiye’deki gelişiminden memnun musunuz? Yeni planlarınız var mı?

Türkiye’de 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Nespresso için Türkiye pazarı en eski pazarlardan bir tanesidir. Kahve severlerin çok az bir bölümünün espresso içim şeklini tercih ettiği bir yapıdan bugünlere gelmek ve kahve tercihlerine de yön verir durumda olmak heyecan verici…

Zaman içerisinde Nespresso lezzeti daha çok kahve severin ilgisini çekerek, yeni kahve çeşitlerini keşfetme konusunda meraklı kişileri cezbetmeye başladı.

Hatta Türk kahvesi kültürünün varlığı, geleneksel Türk kahvesi ile kahve tüketiminin modern yolu olan Nespresso arasında bir köprü kurulmasına yardımcı oldu. Bugün İstanbul’da biri Avrupa yakasındaki Nişantaşı’nda, diğeri de Asya yakasındaki Suadiye’de olmak üzere iki Nespresso Boutique bulunuyor. E-ticaret platformumuzu da başlattık ve ulaşılabilirliğimizi daha çok artırarak büyümek için yeni fırsatlar arayışındayız.

-Türkiye’de kahveden çok çay içiliyor. Türkiye’deki kahve sektörü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Diğer ülkelerle kıyaslama yapar mısınız?

Aslında Türkiye dünyanın en büyük çay pazarlarından biri ve yadsınamaz ki gündelik hayatın ve sosyal ritüellerin içerisinde aktif şekilde yer alıyor. Çay gibi kahvenin de kendine özgü deneyimleme şekilleri ve ritüelleri var. Bunun bir uzantısı olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketiciler bu özel içim deneyimini evlerinde ya da diledikleri ortamlarda yaşamak istiyor. Böylece dünya genelinde porsiyon kahve sistemleri hızlı bir şekilde yaygınlaşıyor.

-Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Kısa bir aradan sonra İstanbul’ u tekrar ziyaret ederek özellikle gastronomi sektöründeki mevcut durumu ve gelişmeleri solumak etkileyici bir deneyim oldu. İstanbul geleneksel ile moderni, Doğu ile Batı’yı bir araya getiriyor. Bu köklü doku ve şehrin her geçen gün yükselen deneyim sunma kalitesi B2B kanalımız ve çözümlerimiz için harika fırsatlar yaratıyor. Bu nedenle büyük bir gastronomi girişimi olan Nespresso Atelier etkinliğimiz ile Kasım ayında Gastronomi dünyasının nabzını tutmaya devam edeceğiz. Sizleri ve yeme içme sektörüne ilgili tüm profesyonelleri etkinliğimizde görmeyi umuyorum.