“Çölyaklıların yiyebileceği makarnayı üretmek bizim sorumluluğumuz”

Otel, restoran ve yiyecek içecek sektörünün uluslararası buluşması Sirha İstanbul 2016’nın kapanış günü, glutensiz beslenmenin zorluğu, çölyaklıların ve glutensiz beslenenlerin gıdaya erişim hakları masaya yatırıldı.

Otelcilik, restoran ve yiyecek içecek dünyasını 4’üncü kez bir araya getiren Sirha İstanbul’a, Barilla’nın sponsoru olduğu “Mönünüzde glutensiz seçenek var mı? Moda mı ihtiyaç mı?” paneli damgasını vurdu. Binlerce sektör profesyonelini İstanbul Kongre Merkezi’nde ağırlayan dev organizasyonda; glutensiz yaşam ve yüz binlerce tüketicinin henüz karşılanamayan “glutensiz mönü” ihtiyacı katılımcılarla paylaşıldı.

Yenilikçi içerikleri ile otelcilik, restoran ve yiyecek içecek sektörünün geleceğine yön veren Sirha İstanbul 2016’da, Barilla’nın Türkiye Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Dr. A. Hakan Göker, Barilla’nın bu alanda yaptığı çalışmalar ve yüklendiği sorumlulukları paylaştı. Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Oya Özden katılımcılarla sosyal hayatta glutensiz gıdaya ulaşımın zorluğunu ve beslenme sürecinde çölyaklı bireylerin karşılaştığı günlük zorlukları aktardı. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Cem Kalaycı ise çölyak hastalığı ve glutensiz beslenme hakkında detaylıca bilgi paylaştı.

“Glutensiz makarnayı üretmek için 10 yıl çalıştık”

Barilla Gıda’nın 1877 yılından itibaren kurucusu Pietro Barilla’nın ‘Çocuklarınıza yedirmeyeceğiniz hiçbir şeyi üretmeyeceksiniz’ prensibi ile çalışmalarını sürdürdüğünü; glutensiz beslenme ve diyetin gündelik hayatta uygulanabilmesi için Barilla’nın önemli mesailer harcadığını söyleyen Barilla Türkiye Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Dr. A. Hakan Göker, “Çocuklarınıza yedirmediğiniz hiçbir şeyi üretmiyoruz. Ancak bazı çocuklarımız makarna yiyemiyor. Çocuklar yiyemeyince makarnayı mı üretmeyeceğiz? Düşünülebilir bir şey değil. Ancak o çocukların yiyebileceği şekilde üretmek de bizim sorumluluğumuz. Gluten hassasiyeti olan ancak çölyak olmayan geniş bir kitle de var. Bu insanların da glutensiz gıdaya ulaşma hakları var. Bu konuda Barilla’nın kendine yüklediği sorumluluklar var. Yaptıklarımız hem iyi, keyifli ve lezzetli olmalı, hem de içinde yaşadığımız gezegene olumlu katkıları olmalı” dedi.

Barilla’nın glutensiz ürün geliştirmek için Türkiye ve dünya genelinde önemli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Göker sözlerini şöyle sürdürdü: “Bildiğiniz üzere çölyaklılar halihazırda, mısır tadında ve makarnanın diri kıvamından uzak ürünler yiyordu. Biz ise gerçek makarna lezzetine, diriliğine ve kıvamına ulaşmak için 10 yıl çalışarak, geçtiğimiz yıl İtalya ve ABD’de, bu yıl ise dört çeşidimiz ile Türkiye’de raflarda yerimizi aldık.”

“Glutensiz gıdaya ulaşım zor”

Restoran yöneticileri, usta şefler, gıda ve sağlık sektöründen yoğun katılımla takip edilen panelde bir gün içinde beslenme süresince çölyaklı bir bireyin karşılaştığı zorlukları aktaran Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Oya Özden, “Sosyal hayatta glutensiz beslenmek oldukça zor. Türk kahvaltısı ekmeksiz düşünülemez. Sabah evinizde glutensiz ekmeğiniz yoksa, kahvaltınız sıkıntılıdır. Eğer okuldaysanız, kantinde yiyecek bir şey bulamazsınız. Veya toplu taşımada yanınızda simit yenir. Kokusu güzel gelir ama yiyemezsiniz. Öğle yemeğinde veya dışarı çıktığınızda ‘Ne yiyeceğiz?’ diye düşünür, yiyecek bir şey bulamazsınız. Doyabileceğiniz tek öğün eve gittiğinizde kendi isteğiniz doğrultusunda yaptığınız yemek olur. Giymeseniz, gezmeye gitmeseniz olur. Ancak yemeden olmuyor. Sosyal hayatta glutensiz gıdaya ulaşımımız zor. İşletmelerden isteğimiz evden dışarı çıktığımızda da yiyecek seçeneğimizin olması. Biraz farkındalık, biraz bilinçle bize dışarıda da yaşama şansı tanıyan işletmeler olsun istiyoruz” açıklamasını yaptı.

“Moda değil! Beslenme ihtiyaç!”

Panelde katılımcılara çölyak hastalığı hakkında bilgi veren Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Cem Kalaycı, günümüzde yaklaşık her iki yüz kişiden birinin çölyaklı olduğunu söyledi. Çölyak hastalığının buğday, yulaf, arpa, çavdar gibi tahıllarda olan bir proteinin yenmesi sonucunda ince bağırsağın zarar görmesi olduğunu belirten Kalaycı, “Türkiye’de yüz ya da iki yüz kişide bir görüldüğü bilenen bu hastalık buz dağının görünen yüzü. Tanısı konulmamış birçok hasta var. Ve çölyaklıların hiç gluten tüketmemesi gerekiyor.

Gluten tüketimi sonucunda çok kritik sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Glutensiz beslenmeye tam olarak ihtiyacı olmayıp bu şekilde beslenen insanlar da var. Bu kişiler glutensiz beslenmenin daha önemli bir kısmını oluşturuyor. Çölyak olmadığı halde gluten yediği zaman rahatsız oluyor. Huzursuz bağırsak sendromu olan insanların 3’te biri glutensiz beslenmeyi tercih ediyor. Çölyaklılardan farkları gluten yiyebilirler. Sadece biraz rahatsızlık çekerler. Çölyakta durum daha ağır seyreder. Hastalığın teşhisi ise basit bir kan testi veya endoskopi ile gerçekleşebilir” dedi.

Büyük ilgi gören panelin sonunda Barilla Executive Chef’lerinden Fabio Foltran ise işletme sahipleri, şef ve katılımcılara özel reçete ile hazırladığı glutensiz tariflerini teknik şovlarla paylaştı.