CÜD iklim değişikliğinin etkilerine karşı seminer düzenledi

Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD), ülke genelinde ceviz üretimi yapan bahçe sahiplerini, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı korumak amacıyla İklim Değişikliği Semineri düzenledi. Seminer kapsamında, İspanyol ceviz danışmanı Federico López Larrinaga’nın2023 yılında birçok ülkede düzenlediği “İklim Değişikliği Sonucu Ceviz Üreticilerinin Alması Gereken Önlemler” konulu sunum, yerel üreticilerle buluşarak, iklim değişikliğinin sektörlerini nasıl etkilediği konusunda önemli bir farkındalık yarattı. İklim değişiklinin alarm verdiğini ve bu durumla mücadele etmenin, tüm dünyanın ortak bir sorumluluğu olduğunu belirten CÜD Başkanı Ömer Ergüder, kısmen de olsa bu mücadelenin mümkün olduğuna inandıklarını ifade etti.

Küresel iklim değişikliğinin ceviz yetiştiriciliği üzerinde yarattığı tehdidi göz ardı etmeyen Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD), sektörün geleceğini korumak adına önemli bir adım attı. CÜD’ün ev sahipliğinde düzenlenen ve ceviz yetiştiricilerini bir araya getiren İklim Değişikliği Semineri’nde, sektördeki mevcut zorluklarla başa çıkma stratejilerinin belirlenmesi amaçlandı.

İspanyol Ziraat Mühendisi ve ceviz danışmanı Federico López Larrinagahem, mevcut ceviz yetiştiricilerine hem de sektöre yeni adım atan girişimcilere özel olarak önemli bir sunum gerçekleştirdi. 2023 yılında İspanya, Gürcistan ve İtalya’da düzenlediği “İklim Değişikliği Sonucu Ceviz Üreticilerinin Alması Gereken Önlemler” başlıklı sunum, Ceviz Üreticileri Derneği öncülüğünde Türkiye’deki ceviz yetiştiricileriyle buluştu. Federico López Larrinaga’nın bilgi ve tecrübeleri, ceviz üretiminde karşılaşılan iklim değişikliği gibi zorluklarla başa çıkma konusunda katılımcılara değerli bir perspektif sunarken, sektördeki yenilikçi yaklaşımların ve çözümlerin konuşulmasına da olanak sağladı.

“Türkiye, 2070’li yıllarda su kıtlığı yaşayabilir” 

Federico López Larrinaga, küresel ısınmanın artan sıcaklıklar, yağış düzenindeki değişiklikler, zararlılar ve hastalıklar, coğrafi dağılımdaki değişiklikler, karbondioksit ve fotosentez gibi ceviz ağaçlarının büyümesi ve gelişmesi için ihtiyaç duydukları çevresel koşulları değiştirebileceğini söyledi. İklim değişikliğinin, Türkiye, Çin, Kaliforniya, Şili, Avustralya, İran ve Avrupa’daki coğrafi özelliklere bağlı olarak çok farklı şekillerde etkileyeceğini ifade eden Lopez, “İklim değişikliği nedeniyle bölgelerde yağış miktarı azaldı.

1979 ile 2019 yılları arasında yıllık yağış miktarı 60 santimetreden 45 santimetrenin altına düştü ve yıllık ortalama sıcaklıklar 4 derece değişti. Türkiye, zaten su sıkıntısı çeken bir ülke. Kişi başına düşen su miktarı yılda yalnızca 1.500 metreküp civarında. 2010, 2018 ve 2020, Türkiye’de kaydedilen en sıcak yıllardı. İklim değişikliğinden diğer ülkelere oranla çok daha ciddi şekilde etkileneceği tahmin edilen Türkiye’de; aşırı yağışlar arttı, hava koşulları daha da sertleşiyor. 2021’de güneyde büyük yangınlar, kuzeyde ise seller yaşandı. Mevsimsel olarak kış aylarında daha fazla yağış olabilir, ancak ilkbahar ve sonbaharda yüzde 50 daha az yağış görülüyor. Sıcak hava dalgaları ve kuraklık artıyor. Nüfus artışı ve iklim değişikliği nedeniyle Türkiye’nin 2070’li yıllarda su kıtlığı yaşaması kuvvetle muhtemel” dedi.

Türkiye’de sektör küçük olsa da dünya devleriyle rekabet ediyor

11 Mayıs 2024 tarihinde Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul Kampüsü’nde gerçekleşen İklim Değişikliği Semineri’nin açılış konuşmasını yapan CÜD Başkanı Ömer Ergüder, özellikle son birkaç yıldır, Türkiye genelinde istenilen rekolteye ulaşılamamasının en büyük nedenlerinin başında iklim değişikliğinin geldiğinin altını çizdi. Beklenmedik donlar, dolular kuraklıklar yaşadıklarını ve iklim değişikliğinin alarm verdiğini belirten Ergüder, “Son yıllarda ceviz yetiştiriciliği büyük fedakarlıklar gerektiriyor ve hiç de kolay olmayan bir işin içerisindeyiz. Sektörümüz hala çok küçük. Dünya devleri arasında yer alan Amerika ve Şili ile rekabet etmeye çalışıyoruz. Bu yıl Şili’de, geçen seneye kıyasla 50 bin ton daha az hasat elde edildi. Geçen sene 180 bin ton hasat eden Şili bu yıl, 125-130 bin tonlarda kaldı ve bir yıl öncesine göre kalitesi oldukça düşük ürünler elde etti. Bunun en büyük nedeni de iklim krizi. Şili’nin bu yıl iyi bir hasatla Türkiye pazarına giremiyor oluşu ülkemiz için iyi bir haber gibi görünse de iklim değişikliğinin etkilerinin çok büyük bir kanıtı.

İklim değişikliği sektörü tehdit ediyor

İklim değişikliği, omuzlarımızdaki yükü çok ciddi bir şekilde artıyor. Peki dernek olarak biz bu konuda ne yapıyoruz? Bütün bu zorluklara rağmen motivasyonumuzu ve şevkimizi hiç kaybetmeden yolumuzda emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Elbette yapabildiklerimiz ve yapamadıklarımız var. Onun için üyelerimizin verdiği, üye olmayanlarında aramıza katılmasıyla vereceği destek son derece kritik ve önemli. Bu kadar zor ve ezeli bir rekabetin, baskın bir ithalatın, büyük boyutlarda kaçakçılığın olduğu ve ülkemize giren ürünlerde gümrük vergisi ödenmeden adil bir rekabet sağlanmayan bir ortamda, bizler için derneğimize katılımınız oldukça önemli. Derneğimizde en üst düzeyde bilgi paylaşımı ve network yapılıyor, ithalata karşı olan mücadelemizi pes etmeden devam ettiriyoruz.

Türkiye’de ceviz yetiştiriciliğinin ve tüketiminin artması için büyük bir çaba sarf ediyoruz. İklim değişikliğiyle ilgili ne yapıyoruz diye sorarsınız, bugünün bir başlangıç olduğunu net bir şekilde söyleyebilirim. Kısmen de olsa iklim değişikliğiyle mücadelenin mümkün olduğuna inanıyoruz. Sektörün iyileşmesi ve gelişmesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Genç bir derneğiz, üye sayımız halen az ama sizlerin desteği gerçekten bu sektörün geleceği adına çok kritik. Gelin bu zorluklara hep birlikte göğüs gerelim. İspanya, Portekiz, Amerika, Şili gibi ülkeler, yüksek verime ve performansa dayalı tarım ülkeleri. Biz çok yeni bir sektörüz. Fakat henüz küçük olan sektörümüzde yapmaya çalıştıklarımız oldukça büyük. Hepinizin, bunun bir parçası olmayı hissetmesini önemle rica ediyorum” diye konuştu.