İnvenura, BAE ile “ihracat öncesi numune alımı ve ön analiz” mutabakatı imzaladı

İhracat süreci başlamadan tüm tarım ve gıda ürünleri İnvenura tarafından alınan numuneler, analiz için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hükümetine bağlı Abu Dabi Referans Laboratuvarı’na teslim edilecek. Böylece ihracatçıların ürün ve zaman kayıpları önlenecek, raf ömrü kısa ürünlerin pazar payı da artabilecek.

2013 yılından bu yana İzmir merkezli olarak yurtiçinde ve yurtdışında faaliyet gösteren, başta gıda olmak üzere çeşitli ürün gruplarında analiz, denetim & gözetim, bitki koruma ve danışmanlık hizmetleri sunan İnvenura, tüm ithalat ürünlerinin uygunluk analizlerinin yapıldığı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hükümetine bağlı Abu Dabi Referans Laboratuvarı ile uluslararası standartlarda numune alımı ve ön analiz konusunda mutabakata vardı.

İmzalanan mutabakat çerçevesinde, ihracat süreci başlamadan BAE’ye ihraç edilen tüm tarım ve gıda ürünleri İnvenura gözetiminden geçirilerek, alınan numuneler analiz için Abu Dabi Referans Laboratuvarı yetkililerine teslim edilecek. BAE gümrük bölgelerinde gerçekleştirilen ve 7 güne kadar süren analiz süreçleri hızlanıp kolaylaşırken, ihracatçıların yaşadığı zaman, ürün ve finansal kayıplar engellenebilecek. Özellikle raf ömrü kısa olan ürünler daha fazla satış şansı elde edebilecek. Mutabakat ayrıca Türkiye’den çıkan ihracat ürünlerinin, BAE’nin yanı sıra Bahreyn, Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Umman gümrüklerinden de geri dönme riskini ortadan kaldıracak. Bu ülkelerin ikili anlaşmaları sayesinde BAE’ye giriş yapan ürünler, aynı rapor ile diğer 5 Körfez ülkesine de sorunsuz ihraç edilebilecek.

Yanı sıra, BAE hükümeti 15 Mayıs itibariyle Lübnan, Mısır, Umman, Ürdün ve Yemen’den bazı meyve ve sebzelerin ithalatını, bu ürünlerin “yüksek oranda pestisit içermeleri” nedeniyle yasakladı. Güvenilir gıdaya yönelik hassasiyetin ve uygulamaların giderek arttığı BAE ile böyle bir dönemde imzalanan mutabakat ile Türkiye’deki ihracatçılara doğan arz boşluğunu doldurma şansına da sahip olacaklar.

invenura_CEO_su_Burak_Karapinar

Mutabakat, iki yıl süren görüşmeler sonucunda imzalandı

2016 yılında Türkiye’nin BAE’ye 165,6 milyon dolarlık tarım ürünü ihracatı gerçekleştirdiğini belirten İnvenura CEO’su Burak Karapınar, “BAE, bölgeye gerçekleştirilen tarım ihracatımız için oldukça önemli bir merkez. Bölge ülkeleri arasındaki anlaşmalar neticesinde BAE’nin onayından geçen tarım ürünlerimize Bahreyn, Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Umman kapıları da sorunsuz bir şekilde açılıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (T.İ.M.) verilerine göre 2016’da Türkiye bu 6 Körfez ülkesine toplamda 667,2 milyon dolarlık tarım ürünleri ihracatı gerçekleştirdi. İki yıldır süren görüşmeler neticesinde Abu Dabi Referans Laboratuvarı ile imzalanan mutabakat ile İnvenura olarak 667,2 milyon dolarlık ihracatı güvence altına alıyoruz” dedi. Karapınar, İnvenura’nın numune analizi sonuçlarında herhangi bir sorun tespit edilmeyen ürünlerin, BAE’de gümrükte beklemeden, hızlı ve güvenilir bir şekilde ülkeye sokulup müşterilere ulaştırılacağının altını çizdi.

“Avrupa ve Rusya merkezli ihracat politikası çeşitlendirilmeli”

Türkiye’nin dünyanın en büyük tarım üreticilerinden biri olmasına rağmen potansiyelinin oldukça altında kaldığını hatırlatan Karapınar, Avrupa ve Rusya ağırlıklı tarım ihracatı politikasının çeşitlendirilmesinin önemli olduğunu belirtti. Körfez ülkeleri ile son yıllarda siyasi ve ticari olarak Türkiye’nin yükselen ilişkilerinin tarım ihracatına yeteri kadar fayda sağlayamadığını belirten Karapınar, “Pazarın iyi bilinmemesi, lojistik zorluklar ve gıda güvenliği ile ilgili sorunlar, Türkiye’nin Körfez bölgesine tarım ihracatını belli bir seviyede tutan unsurlar arasındadır. THY Cargo’nun yaş meyve sebze ihracatı için sunduğu hava taşımacılığı alternatifi ile Körfez’e yönelik ihracatta lojistik sorunu ortadan kalktı. Diğer önemli bir engel olan gıda güvenliğini ise, İnvenura olarak imzaladığımız mutabakat ile ortadan kaldırıyoruz,” dedi. Karapınar, artık, ihraç ürünlerine gümrükte uygulanan analiz süreci ve bu süreç neticesinde ihracatçının zaman ve ürün kaybı endişesi yaşamayacağını vurguladı.