Kasap köfte ve sucuğa veda zamanı

Kasap köfte ve sucuğa veda zamanı

Kasaplar, Et ve Et Ürünleri Tebliği’nde yapılan değişiklik doğrultusunda 1 Temmuz itibarı ile hazır şekilde, markasız “kasap sucuk, köfte ve kıyma” satamayacak, bu ürünleri müşterinin yanında hazırlamaları zorunlu olacak.

Hatırlanacağı üzere, “Et ve Et Ürünleri Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”in 13 Şubat 2015’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti ve 1 Temmuz 2015’e kadar kasaplara süre tanınmıştı.

Tebliğe göre, 1 Temmuz’dan itibaren et ve ürünlerinde yeni bir döneme girildi. Bundan böyle kasaplar; markasız, açıkta kıyma, kasap sucuk ve köfte satamayacaklar. Esnaf ve perakendeci eğer köfte ve sucuk satmak isterse, bu ürünlerin içinde ne olduğuna dair üzerine bir etiket yapıştırmak zorunda. Etikette yapılış ve son kullanma tarihi gibi ayrıntılar da yer alacak.

Tebliğe göre, bu ürünler ancak müşterinin yanında hazırlanırsa satılabilecek, ancak görüşünü aldığımız kasaplar bu durumdan hiç memnun değil. Çünkü hiçbir müşteri, köftenin hazırlanmasını beklemiyor. Sorunun nasıl çözüleceği şu anda belli değil. Belki de “kasap köftesi ve sucuğu tarihe karışacak.

Tahin ve tahin helvasına yeni standart

Kasaplar uğraşa dursun, tahin ve tahin helvasına yeni standart geldi. Bu ürünlerin, tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretimi, hazırlanması, işlenmesi, muhafazası, depolanması, taşınması ve pazarlanması aşamalarında taşıması gereken özellikleri belirlendi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Türk Gıda Kodeksi Tahin Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, tahin kendine has renk, tat ve kokuda olacak. Tahinde yabancı madde bulunamayacak ancak üretim teknolojisi gereği kullanılan nişasta yabancı madde olarak değerlendirilmeyecek. Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde kullanılan katkı maddeleri, Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği’nde yer alan hükümlere uygun olacak. Ayrıca tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde renklendirici ve tatlandırıcı kullanılamayacak. Ürünlerde aroma vericiler ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenleri de kullanılamayacak.

Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerdeki bulaşanların miktarları da Türk Gıda Kodeksi Bulaşanlar Yönetmeliği’nde yer alan hükümlere uygun olacak. Buna göre, tahinde kütlece en az yüzde 50 susam yağı, en çok yüzde 1,5 rutubet, en az yüzde 20 protein, en çok yüzde 3,2 kül, en çok yüzde 2,4 asitlik (oleik asit cinsinden) oluşacak. Önceki tebliğde susam yağı en az yüzde 55, protein en az yüzde 22, kül en çok yüzde 3 olarak, ham selüloz en çok yüzde 2,4 olarak belirlenmişti. Tahinde acılaşma olmayacak.

Hindistan restoran sektörü

Hindistan’da, önümüzdeki beş yılda restoran zincirlerine ait pazar büyüklüğünün 2,5 milyar dolardan 6,5 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor. TC Yeni Delhi Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, konuyla ilgili bir rapor hazırlamış. Rapora göre; gıda hizmet sektörü, GSYİH’ya olan % 2,3’lük katkısıyla Hindistan ekonomisinde önemli bir yere sahip. Sektör, son on yıl içinde katlanarak büyüyen bir eğilim yakalamış durumda. Pazarın % 70’lik kısmını düzensiz küçük restoran ve büfeler oluşturuyor. Kalan % 30’unu ise modern organize işletmeler elinde bulunduruyor. Hindistan’da kentleşmenin artması ve harcanabilir gelir seviyesinin yükselmesiyle birlikte önümüzdeki dönemde modern restorancılık sektörünün önemli ölçüde büyümesi bekleniyor.

Raporda, Türk yemeklerinin genel hatları itibarıyla Hint damak zevkine yabancı olmadığı belirtiliyor. Hindistan’da zeytinyağı kullanımında da artış var. Yine rapora göre, Türkiye açısından geleneksel hamur işi ve kebap türlerinin yanı sıra zeytinyağı ile yapılan Ege mutfağının vejetaryen ve sağlıklı ürünlerinin de Hint pazarında başarı şansı yüksek.

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere,

Hoşça kalın.