Muharrem Doğan: “Doğal tavuk diye bir şey yoktur”

Muharrem Doğan: “Doğal tavuk diye bir şey yoktur”

Çoğumuz büyük şehirlerde yaşamanın zorluklarından, sanayileşen hayattan şikayet ediyor bir yandan da kırsal bir hayatın özlemini duyuyoruz. Orvital Organik Gıda Kurucu Ortağı ve Gıda Mühendisi Muharrem Doğan, bu özlemin pazarlamacıların ekmeğine yağ sürdüğünü söyledi.

Orvital Organik Gıda Kurucu Ortağı ve Gıda Mühendisi Muharrem Doğan “Türkiye’de üretim şekli açısından sadece 2 çeşit tavuk vardır; biri konvansiyonel dediğimiz standart tavuk diğeri de organik tavuk. Başına “doğal” “gurme” ve “köy” kelimesi konulan her ürünün sağlıklı olduğuna duyulan bir inanç var ki bu, özellikle tavuk konusunda son derece yanlış bir yönlendirmedir. Doğal ve köy adı altında pazara sunulan ürünlerin organik ürünlere rakip gösterilmesi gelecek nesillerin sağlığını tehdit eden son derece ticari bir yaklaşımdır ve bir o kadar da yanıltıcıdır. Tüketiciler yalan, dolanla maalesef kandırılmaktır. Doğal ifadesinin resmi, geçerli bir tanımı bile bulunmamaktadır. Herkes istediği her ürüne doğal ifadesi koyabilir. Organik üretimin temeli denetim, kitabı bakanlığın yayınladığı Organik Tarım Kanunu ve İlgili Yönetmeliğidir. Organik üreticilerin attığı her adım denetlenmektedir” dedi.

GDO genlerle oynanarak yapılan bir laboratuvar işlemidir

GDO yani Genetiği Değiştirilmiş Organizmanın, bir bilinmez olduğunu ve bu bilinmezin ileride bize nasıl zararlar vereceğinin de bilinmediğine vurgu yapan Doğan “GDO, bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması Sonucu üretilen canlılardır. Genlerle oynanarak yapılan bir laboratuvar işlemidir. Canlılar üzerinde yapılan bu değişiklikler; canlı sağlığı, biyolojik çeşitlilik, ekolojik dengenin bozulması anlamına gelmektedir ve gelecek nesiller için de bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Güvenle söyleyebileceğimiz bir şey var ki o da; organik tarım yönetmeliğinde GDO’nun yeri yoktur. Gelecek nesiller, sağlıklı beslenmeden geçiyor. Sağlıklı nesiller için sürdürülebilir bir besin zinciri ve organik tarım temel teşkil ediyor. Bunu unutmayalım” dedi.

“Çocuğumuzun sağlığını tavuğun sahibine emanet edemeyiz”

Büyük şehirlere yakın beldelerden köy sıfatıyla alınan tavukların, denetimden uzak, son derece sağlıksız koşullarda yetiştirildiğine vurgu yapan Doğan “Bir ilaç şişesini gagalayan, kanalizasyon yakını dereden su içen, GDO’lu yemle beslenen tavuklar ve en tehlikelisi hiçbir şekilde denetlenmeyen çiftçilikler var. Çocuğumuzun sağlığını tavuğun sahibine emanet edemeyiz. Tarım ilacı kullanılmayan, GDO’nun uğramadığı özlediğiniz Ali Baba’nın çiftliğini organik çiftliklerde arayın. Gidin görün gezin en önemlisi siz denetleyin” dedi.

Doğan: “Biz TC Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Organik Tarım Yönetmeliği’nin tanımladığı ilkeler çerçevesinde ve sadece organik üretim yapıyoruz. Bizim için esas olan organik tarımın yasakladığı konulara ışık tutmak ve toplumu bilgilendirmektir. Lütfen bilginin doğruluğunu ve kaynağını araştırmadan her duyduğunuza inanmayın” dedi.

Organik Tarım Yönetmeliği ne diyor?

Organik tarım, GDO’suz, hormonsuz, zirai gübre kullanmaksızın, ilaçsız ve her şeyden önemlisi katkı maddesiz üretim anlamına geliyor.  Organik tarım toplum sağlığı kadar sürdürülebilir besin zinciri açısından da son derece önemli.

Dünyadaki ve Türkiye’deki organik tarım kanunlarında GDO’lu tohum veya hayvan ırkı tamamen yasaklanmış durumda. Bir tavuğun organik olması için yumurtadan çıktıktan sonra 1. günden itibaren organik tarım yönetmeliğine uygun şekilde beslenmeye ve bu yönetmeliğe uygun çiftliklerde büyümeye başlaması gerekiyor.

Organik gıda üretilecek tarlanın organik sertifikası alması için en az 3 yıl hiçbir tarım ilacı ve kimyasal maddeye maruz bırakılmamış olması gerekiyor. 3 yılın sonunda yapılacak toprak analizleri ile teyit alınıyor.

Organik üretim toplum refahını korur, hayvan refahını ön planda tutar. Hiçbir sınırlayıcı ekipman, yapay ışık kullanılmaz. Doğanın sunduğu tüm serbestlik ve sağlık organik üretimin temelini oluşturur. Konvansiyonel üretimde 25.000-30.000 adet tavuğun konulabileceği kümeslere organik üretimde sadece 4.800 adet tavuk konuyor.

Organik tavuklar hem kümeslerinde hem de kümes önlerinde kendilerine ayrılmış kontrollü alanlarda serbest bir şekilde dolaşırlar. Organik tavuk başına minimum 4 m2 olacak şekilde her kümes önünde 20 dönüm organik dolaşım alanı vardır

Organik üretim anlayışının bir parçası olarak kümesler gibi kümes önü dolaşım alanları da organik olarak sertifikalandırılır.

Organik tavuk üretimi, baştan sona Bakanlık ve Uluslararası Organik Sertifikasyon kuruluşları tarafından denetlenmekte, yem hammaddeleri periyodik olarak analize gönderiliyor.

Organik üretim tesislerinde yetişen tavuklar, kesinlikle hormon, antibiyotik, pestisit ve ağır metal gibi kimyasallar içermez. Organik tavuklar, minimum 81, ortalama 90 günde kesime gidiyor.