Olmuksan IP Genel Müdürü Ergun Hepvar: “Hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemeye devam ediyoruz” 

Ağır iş sanayisinden gıda paketlemeye kadar çok geniş bir yelpazede her türlü iş koluna çözümler sunan Olmuksan International Paper’ın Türkiye’de Türkiye’de 900 çalışanı var.

-Sayın Hepvar, Olmuksan International Paper’ı okuyucularımıza tanıtır mısınız?

Olmuksan International Paper olarak, yarım asır önce ülkemizde sektörün ilk temsilcisi olarak adım attığımız yolculuğumuzda 50 yıldır oluklu mukavva ambalaj sektörünün önde gelen firması olarak hizmet veriyoruz. Ürün ve hizmetlerimizi; her tür oluklu mukavvadan imal ambalajlar ve toplam maliyet optimizasyon çözümleri olarak özetleyebiliriz.

Ağır iş sanayisinden gıda paketlemeye kadar çok geniş bir yelpazede her türlü iş koluna çözümler sunuyoruz. Dünyanın en büyük kâğıt ve ambalaj üreticisi olan International Paper’ın bir yatırımı olan şirketimizin bünyesinde Gebze, Çorum, Adana, İzmir ve Bursa’da toplam 5 kutu tesisimiz bulunuyor. Bugün 900 civarında çalışanımızla Türkiye’nin tüm bölgelerinde yer alan müşterilerimize yarım asırdır istikrarlı bir biçimde hizmet vermenin gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.

-Ekonomi açısından zor bir yıl olan 2019 ‘u nasıl geçirdiniz?

2019 yılının özellikle ilk yarısı sizlerin de bildiği gibi global ekonomideki yavaşlama ve Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalarla birlikte tüm şirketler için zorlu bir yarı yıl oldu. Ancak Olmuksan IP olarak Türkiye’ye ve ambalaj sektörüne inancımız tam. Bu doğrultuda olası riskleri her zaman analiz ederek, bu yönde gereken aksiyonlarımızı alıyoruz ve hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemeye devam ediyoruz. Bu sene Türkiye’ye yaptığımız yatırımların toplamı 120 milyon TL’yi aştı. Bunun 90 milyon TL’sini Marmara Bölgesi’ndeki operasyonlarımıza odakladık. Diğer bölgelerimizde de modernizasyon faaliyetlerimize devam ettik.

2019’u değerlendirirken ihracat operasyonlarımızdan da biraz bahsetmek isterim. Yurtiçi satışlarımız toplam satışlarımızın yüzde 90-95 gibi bir kısmını oluşturuyor. Bugün itibariyle Ürdün, Mısır, İsrail, Azerbaycan ve Türkmenistan da dâhil olmak üzere tam 18 ülkeye satış yapıyoruz. Daha çok yaş sebze meyve kutularımızın satışını gerçekleştiriyor, portföy çeşidimizi de etkin olarak yönetmeye çalışıyoruz. 2019 itibariyle farklı satış kolları ve yeni öncelikler belirledik.

İhracat navlun maliyetlerinin yerel üreticiler karşısında rekabetçi olabilmemize olanak tanıdığı ülke pazarlarını hedefliyoruz. Özellikle uzun mesafeli nakliyelere konu olan ve en iyi şekilde korunma hassasiyeti ve gereksinimi bulunan ürünler için yüksek mukavemete sahip, oluklu mukavvadan imal edilen kutu çözümlerine odaklanmış durumdayız.

2019 yıl sonu beklentimizi şu anda içinde bulunduğumuz jeopolitik gelişmeler ve ekonomideki belirsizliklerden dolayı tam olarak ortaya koymamız mümkün olmamakla beraber, pazarla paralel hareket edeceğimizi söylemek mümkün. İç piyasadaki müşterilerimizle daha yakın temasta olmaya, ürünümüzü direkt ihraç edeceğimiz yeni pazar fırsatları bulmaya, işletme sermayesi, maliyet ve sabit giderlerimizin yönetimine odaklanıp, önümüzdeki yıla olabildiğince güçlü ve hızlı girmeye hazırlanıyoruz.

– 2020’ye nasıl bakıyorsunuz? Hem şirketiniz hem de sektörünüz açısından kapsamlı bir değerlendirme yapar mısınız?

2020 yılı beklentimiz, jeopolitik risklerde artma olmazsa, faizlerdeki düşüşle birlikte kredi talebinin hızlanması ve bunun da ekonomik büyümeye olumlu yansıması yönündedir. Enflasyonun da hedeflere paralel bir şekilde kontrol altında gitmesi ve iç piyasada talebin hızlanmasıyla bizim hizmet verdiğimiz sektörlere olan talep artacak; bu da işlerimize olumlu yansıyacaktır. GSMH’nın da uluslararası derecelendirme kuruluşları ve hükümetin beklentilerinde yansıdığı gibi yüzde 2-3 bandında bir büyümeye dönmesinin, ekonomik büyümeyi takip eden ve genelde bu büyümenin üstünde giden sektör büyümemize yansıyacağını öngörüyoruz.

Biz de şirket olarak bu potansiyeli paydaşlarımıza en iyi şekilde yansıtmak için hazırlık yapıyoruz. Önümüzdeki ay hizmete alacağımız yeni yatırımlarımız ve MForce markamız bünyesinde yüksek baskı kabiliyetlerimize ek olarak ürün gamı ve gelişmiş hizmetlerimizi de daha da ileriye taşıyacağız. Bugüne kadar ağırlıklı olarak toptan kanala tedarik sağladığımız oluklu mukavvadan çözümlerle pazarda yer alırken artık tüketiciye direkt dokunan perakende kanala yönelik yeni bir alanda da müşterilerimize çözümler sunarak rekabetçi olabileceğiz.

– Firmanızdaki yeniliklerden ve Ar-Ge çalışmalarınızdan da söz eder misiniz?

Bu yıl son derece önem verdiğimiz MForce markamızın lansmanını gerçekleştirdik. Bursa fabrikamıza yaptığımız yatırımlarımız ve MForce markamızla Olmuksan IP artık daha da renkli hale geldi diyebiliriz. MForce markamız altında Bursa fabrikamız bünyesinde faaliyete geçen makinelerimiz sayesinde yüksek baskı kabiliyetleri kazanacağız. MForce’la ayrıca ürün gamı ve hizmetlerimizi de daha da ileriye taşıyacağız. Bugüne kadar ağırlıklı olarak toptan kanala tedarik sağladığımız oluklu mukavvadan imal çözüm ve ürünlerimizle pazarda yer alırken; artık tüketiciye doğrudan ulaşan ürünlerle yeni bir alanda da rekabetçi olabileceğiz. MForce markamız bünyesinde hızlı hizmet ve kuruma özel yaklaşım sunacağız. Ayrıca, MForce markamız altında sadece kutu değil, çözüm üreten yaklaşımımızla; geniş renk yelpazesi, parlak efekt, alternatif kâğıt ve lak kullanımı, yüksek baskı kalitesi, mükemmel netlik ve grafik tasarım (artwork) hizmetimizle sürdürülebilir, müşteri odaklı, yüksek servis kalitesine sahip bir üretim yapacağız.

Yaş meyve ve sebzeden küçük ev aletlerine, tüketicilerin artık Olmuksan IP’yi daha fazla sahada/alanda göreceği, perakendeye yönelik yeni hizmetlerimizle müşterilerimize hızlı hizmet ve kuruma özel yaklaşım sunacağız. Bu sayede perakende kanalında müşteriye dokunan, rafa hazır kutu ve stant çözümlerimizle müşterilerimizle ve direkt tüketicilerle buluşmayı ve böylece farklılaşarak liderliğimizi hedefliyoruz.

“Patentini aldığımız pek çok faydalı ürün geliştirdik”

Öte yandan, Olmuksan IP olarak ürün geliştirme alanı da bizim için öncelikli. Ar-Ge için şirket stratejimiz; belirlenen stratejik segmentler ve kanallardaki müşteri ihtiyaçlarına odaklanarak oluklu mukavva pazar büyümesinde aktif rol oynamak, arz pozisyonumuzu artırmak ve ürün portföyümüzü daha katma değerli ürünlere kaydırmak. Ana odak noktalarımız olan stratejik segmentler ise ağır iş ambalajları ve ülke büyümesine de ciddi katkısı olan ihracata yönelik yaş meyve/sebze, otomotiv, gıda ve sanayi ürünleridir.

Uzun yıllardır Ürün Geliştirme ekibimiz bu çabalarımızı Gebze fabrika kampüsümüzde sürdürüyor. Patentini aldığımız pek çok faydalı ürün geliştirdik ve bu alanda yeniliklerin öncüsü olmaya devam ediyoruz. Öte yandan, geçen sene 50’nci yılımızı kutlarken bize ve sektörümüze büyük katkı sağlayacak Ar-Ge yatırımımızı Gebze fabrikamızda hayata geçirdik. 2018 başında devreye giren Ar-Ge merkezimizde şu an itibariyle 22 çalışanımızla operasyonlarımızı yürütüyoruz. Ayrıca saygın üniversitelerle işbirliği yaparak ümit vaat eden projelere başladık. Bu projeler ve yeni geliştireceklerimizle bu alanda yatırımlarımızı artırarak ilerleyeceğiz. 5 yıl içinde Ar-Ge kapsamında yaratılan projelerden sağlanan satış hasılatının, şirket hasılatının yüzde 5’ine ulaşacağını öngörüyoruz.

“Ar-Ge merkezimiz ilk inovatif ürünü TankerBox’ı geliştirdi”

Ar-Ge merkezimiz ilk meyvelerini de vermeye başladı. Bundan dolayı son derece gururluyuz. TankerBox adındaki Ar-Ge merkezimizin ilk inovatif ürünü, dökme sıvı taşıma ambalajlamasında daha çevreci, ekonomik ve dolayısıyla sürdürülebilir çözümler sunmak üzere geliştirildi. Bu çözüm, ithal girdinin ve ihracat maliyetlerinin düşürülmesi sayesinde ekonomiye katkıda bulunmasının yanı sıra doğada çözündüğü için de çevreci bir ürün olarak öne çıkıyor. Ayrıntılarıyla anlatacak olursak, 1 ton taşıyabilen bu ürün hijyen sağlıyor ve bakım maliyeti de çok düşük. 3,5-4 dakikada kolayca kurulabilen bu kutu, işçilik süresinden de tasarruf sağlıyor. Alternatiflerine göre nakliyede zarar görme açısından daha az risk taşıyan ürünümüz, oldukça yüksek oranlarda maliyet avantajı da sunuyor. Böylece daha çevreci ve ekonomik oluşuyla enflasyona pozitif katkı sunacak bir adımı hayata geçirdiğimizi gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.