Türkiye iklimlendirme sektör raporu

Türkiye iklimlendirme sektör raporu

İklimlendirme yalnızca ortamların düzenlenmesi ile ilgili değil, insan ihtiyaçları doğrultusunda sistemlerin düzenlenmesi ile de ilgili. Buzdolapları, derin dondurucular, soğuk odalar vb. ürünler ile yiyecek, içecek, diğer ürünlerin (kan, ilaçlar vb.) daha uzun süre yenebilir, içilebilir ve tüketilebilir kalmaları sağlanıyor.

İngilizce HVAC&R (Heating, Ventilating, Air Conditioning&Refrigerating) olarak isimlendirilen iklimlendirme sektörü ısıtma, havalandırma, hava şartlandırma ve soğutma sistemlerini içeriyor.

İklimlendirme kapalı bir ortamın sıcaklık, nem, temizlik ve hava hareketini insan sağlık, konforuna, ihtiyaçlarına veya yapılan endüstriyel işleme en uygun seviyelerde tutmak üzere bu kapalı ortamdaki havanın şartlandırılması olarak tanımlanıyor.

Bu tanım doğrultusunda iklimlendirme sektörünün faaliyet alanına, klimalardan kazanlara, kombilerden endüstriyel tip soğutuculara kadar çok değişik tipte birçok ürün giriyor.

Dünyada kabul edilmiş araştırmalara göre, insanlar belli bir sıcaklık, nem aralığında ve temiz havalı ortamlarda rahat edebiliyor. Bu aralık konfor bölgesi olarak tanımlanıyor (nem % 30 ile % 60, sıcaklık 20-27°C). Bilindiği gibi, sıcaklığın gereğinden fazla veya az olması insanı rahatsız ediyor. Nem düzeyinin az olması boğaz kuruluğu, gözlerde yanma gibi rahatsızlıklara yol açmasının yanında, fazla nem de terlemeye ve bunaltıcı bir sıcaklık hissine neden oluyor. Ayrıca ortamın havası temiz ve taze olmalı, toz, duman, polen ve diğer zararlı maddelerin filtre edilmesi ve insanın fark etmeyeceği ama temiz havayı getirip kirli havayı götürecek bir hava dolaşımı gerekli.

İklimlendirme yalnızca insanların içinde bulunduğu ortamların düzenlenmesi ile ilgili değil, insan ihtiyaçları doğrultusunda sistemlerin düzenlenmesi ile de ilgili bir konu. Buzdolapları, derin dondurucular, soğuk odalar vb. ürünler ile yiyecek, içecek, diğer ürünlerin (kan, ilaçlar vs.) daha uzun süre yenebilir, içilebilir ve tüketilebilir kalmaları sağlanıyor.

Günümüzde birçok değişik ısıtma sistemi mevcut. Merkezi ısıtma-kat kaloriferi çoğunlukla soğuk iklim kuşağında yer alan ülkelerde evlerin ve kamu binaların ısıtılmasında kullanılıyor. Bu sistemler; boyler, kazan, kombi veya kazan dairesinde yer alan ve suyu, buharı, havayı ısıtmak için bir ısı pompası, radyatörler ve akışkanın taşındığı tesisat sisteminden oluşuyor.

Pek çok insanın yaşamının önemli bir bölümü kapalı mekanlarda geçiyor. Bu mekanlar gerek hacim, gerekse barındırdıkları insan sayısı olarak büyük boyutlara ulaşmış durumdalar. Konferans, tiyatro, sinema salonlarının, alışveriş merkezlerinin, diskotek ve gazinoların, pencereleri açılmayan yüksek binaların vb. yaşanabilir hâlde tutulması için iklimlendirme (klima) şart. Oteller, hastaneler, gıda, tekstil, elektronik, kağıt, tütün, vb. endüstrileri de klimaya tam anlamıyla muhtaç sektörler olarak öne çıkıyor.

Küçük işyerleri ve konutlarda da klima kullanımının birçok faydası var. Fazla sıcak, fazla soğuk, rutubetli, fazla kuru, oksijeni az karbondioksiti fazla, tozlu, dumanlı, kokulu ortamlarda yaşamayı, çalışmayı, hatta mal ve eşyalarını bulundurmayı hiç kimsenin istemeyeceği bir gerçek.

İklimlendirilmiş ortamlar, iş gücü veriminde artış ve sağlıklı bir yaşam sağlar. Yukarıda sayılan zararlardan kurtulmak ve yararları elde etmek için iklimlendirme gerekli. Bu bilgilerin ışığında klima bir lüks değil, insanca yaşamak için bir ihtiyaç haline geldi.

Klima sadece soğutmayı sağlamaz. İklimlendirme, kapalı mekanın havasının istenen sıcaklık, nem, hava dolaşımı, temizlik ve tazelikte tutulmasını da gerektiriyor. Bunların hepsinin olmasa da, birkaçının kontrol altında tutulması da iklimlendirme olarak tanımlanabilir.

Bir klima cihazı yazın içerideki fazla ısıyı dışarıya atarak içerisini serinletir. Bu sırada havanın fazla nemi alınır, içeride gerekli hızda hava dolaşımı sağlanır ve hava filtre edilir. Cihazın ısı pompası özelliği de varsa, kışın yaz çalışmasının tersine çalışarak dışarıdan aldığı ısıyı içeriye vererek ısıtma da sağlar.

Tablo 1A İklimlendirme sektör tanımı
Tablo 1A İklimlendirme sektör tanımı
Tablo 1B İklimlendirme alt sektör tanımı
Tablo 1B İklimlendirme alt sektör tanımı
Tablo 1C İklimlendirme yan sektör tanımı
Tablo 1C İklimlendirme yan sektör tanımı
Tablo 2A İklimlendirme sektörü A grubu ürün kapsamı
Tablo 2A İklimlendirme sektörü A grubu ürün kapsamı
Tablo 2B İklimlendirme sektörü B grubu ürün kapsamı
Tablo 2B İklimlendirme sektörü B grubu ürün kapsamı
Tablo 2C İklimlendirme sektörü C Grubu ürün kapsamı
Tablo 2C İklimlendirme sektörü C Grubu ürün kapsamı
Tablo 2D İklimlendirme sektörü D grubu ürün kapsamı
Tablo 2D İklimlendirme sektörü D grubu ürün kapsamı
Tablo 2E İklimlendirme sektörünü temsil eden ana ve yan ürünler
Tablo 2E İklimlendirme sektörünü temsil eden ana ve yan ürünler

Sektörel yapılanma

Türk iklimlendirme sanayi, 1993 yılında örgütlenmeye başladı. 1995 yılında Makina Mühendisleri Odası (MMO) önderliğinde gerçekleştirilen ve gizli yürütülen bir araştırma sonucunda; sektörün modernizasyona ihtiyacı olduğu, yeterli miktarda yetişmiş teknik elemana sahip olduğu ve dışa açılmaya istekli olduğu ortaya çıktı.

Bu araştırma sonuçlarına dayanılarak, MMO tarafından gerekli tedbirler alınarak sektörün modernleşme faaliyetleri başlatıldı. 1997 yılında CNC tezgahları ithal edilmeye başlanmış ve 1999 yılında ilk CNC tezgahı üretildi. 2000 yılında sektör, makine ihtiyacı karşılanmış ve modernizasyon tamamlandı. Bu gelişmeleri takiben, sektör kendine yeni bir hedef belirledi: Avrupa üretim merkezlerinden biri olmak. Bu hedef doğrultusunda, yoğun bir tanıtım faaliyetine girişildi ve Avrupa piyasasının ilgisinin, Türkiye üzerine çekilmesi başarıldı.

Bu gelişmelerin sonucu olarak; Alarko-Carrier ortaklığı kuruldu. Gemi sektörü kliması üzerine faaliyet gösteren ve dünya çapında bu sektörün % 52’sine sahip olan Heiner Hoffman firması bir Türk firmasıyla ortaklık kurdu. Ferroli, Düzce’de yatırım yaparak klima ve doğal gaz kazanı fabrikası kurdu. Bosch firması Buderius’u satın aldı. Gea firması, klima santralı üretimi yapmak ve ihraç etmek amacıyla Türkiye’de faaliyet göstermeye başladı. Bosch firması, Isısan firmasını bünyesine dahil etti. Isısan’dan başka bir grup Gea firması ile ortaklığa gitti. Gea firması dünya çapında Denko firmasını satın aldı.

2007’de Demir Döküm, dünya ısıtma soğutma sektörünün öncü firmalarından Vaillant Group bünyesine katıldı. Bu sinerjinin etkisiyle Bozüyük üretim tesisinde önemli yatırımlar yapıldı.

Bunlardan en önemlisi 2008 yılında faaliyete geçen klima fabrikasıdır. Yatırımlara 2010 yılında faaliyete geçen solar fabrikası ile devam edildi.

Japon klima üreticisi Daikin, Türkiye iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren Airfel’in % 100 hissesini 2011’de satın aldı. Daikin bu yatırım ile kendi satış ağını güçlendirmeyi ve bölgedeki ürün çeşitliliğini artırmayı hedefliyor.

Türkiye, 2005 yılında, iklimlendirme sektöründe, Avrupa üretim merkezlerinden biri oldu. 2006 yılında, sektör hedefini yenileyerek Ar-Ge ve inovasyon konularına yatırım yapma kararı aldı. 2012 yılına kadar, firmaların, cirolarının % 5 ila % 6’lık kısmını Ar-Ge, Ür-Ge ve inovasyona yatırmaları hedeflendi. Bu hedefe ulaşmak için ISKAV eğitime önem veriyor ve toplantılar düzenliyor. İSKID, üniversite-sanayi işbirliği komisyonu kurmuş ve üniversitelerle ikili anlaşmalar imzalamaya başladı. Bu kapsamda, İSKID aracılığı ile üniversitelere doktora ve master projeleri gönderildi ve bu projelere maddi olarak destek ayrıldı.

Halen, İSKID ile Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü (GYTE), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makina Fakültesi, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Makina Fakültesi arasında anlaşmalar devam firmaların cirolarının yüzde kaçını Ar-Ge’ye yatırdığını ilan ederek, rekabet ortamı oluşturmayı planlıyor. ISKID-DSK komisyonu, sektörün tanıtımı ve ortak pazarlaması amacıyla uluslar arası dergilerde Türkiye’nin tanıtımını yapıyor ve ticari toplantılar düzenliyor. ISKID Haksız Rekabet Komisyonu, firmalar arasındaki çatışmayı önlemek için çaba sarf ediyor. ISKAV öncülüğünde sektör dernekleri tarafından yürütülen bir çalışma ile 2008 yılında sektör, etik ilkeleri ilan edildi. TTMD önderliğinde yürütülen diğer bir çalışma, enerji yoğunluğunun azaltılması üzerine. ISKAV fonksiyon-test-ayar-kontrol (FTK) komisyonu ile TTMD’nin ortaklaşa yürüttüğü çalışma, sistemlerin test ve ayarları üzerine ve bu çalışma ile enerji yoğunluğunun azaltılması hedefleniyor. “Enerji Yönetmeliği”nin, 2008 yılında, İSKİD, DOSİDER, TTMD ve İSKAV tarafından hazırlanıp Bayındırlık Bakanlığı’na sunulması kararı alındı. İSKID, Avrupa iklimlendirme sektöründe 14 ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu ve enerji verimliliği konusunda faaliyet gösteren bir kuruluş olan EUROVENT aracılığı ile firmaları belgelendirerek kaliteyi sağlamaya çalışıyor. 2008 yılında EUROVENT genel kurulu Türkiye’de yapıldı. İSKİD, bünyesinde EUROVENT-AYNA Komiteleri kuruldu. EUROVENT toplantılarına AYNA komite temsilcileri ile katılarak Türk firmalarının çıkarlarını kollamaya ve alınan kararlarda etkili olmaya çalışıyor.

İklimlendirme sektörü, sektörel ticaretini 2011 yılına kadar Orta Anadolu Makina ve Aksamları İhracatçıları Birliği’ne üye olarak bu birlik üzerinden gerçekleştirdi.

Dernekler

İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren on bir adet dernek mevcut. Bunlar; İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD), Doğal Gaz Cihazları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (DOSİDER), Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) ve Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER), Soğutma Sanayii İşadamları Derneği (SOSİAD), Ege Soğutma Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ESSİAD), İklimlendirme Soğutma Eğitim, Danışma ve Araştırma Derneği (İSEDA), Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği, (POMSAD), Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu-Türkiye Bölümü (GÜNDER), Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği Derneği (KBSB) ve Baca İmalatçıları ve Uygulayıcıları Derneği (BACADER).

Türkiye’nin soğutma sistem ve elemanları ihracatı-ithalatı

Soğutma sistem ve ekipmanları ana ürün grubunun içinde; “soğutucu akışkanlar”, “soğutmalı kabinler/derin dondurucular”, “soğutma kuleleri” ve “eşanjörler ve aksam parçaları” ürün grupları yer alıyor. Türkiye’nin soğutma sistem ve ekipmanları ihracatı incelendiğinde 2013 yılında 1,6 milyar USD’lik ihracat gerçekleştirildiği görülüyor. Söz konusu ürün grubunda en fazla ihracatın gerçekleştiği ilk iki ülke İngiltere ve Almanya. Bu ülkeleri sırası ile Fransa, Irak ve İtalya izliyor.

Dünyada soğutma sistem ve elemanları ana ürün grubunda en fazla ithalatı 5,1 milyar USD’lik ithalat ile Japonya gerçekleştirildi. Bu ülkeyi ABD, Çin, Almanya ve Fransa takip ediyor. Türkiye ise 994,3 milyon USD’lik ithalatı ve % 0,95’lik pay ile 26. sırada yer alıyor. Türkiye’nin soğutma sistem ve elemanları ana ürün grubunda, 2012 yılında bir önceki yıla göre ithalatı % 7,79 arttı.

Genel değerlendirme

Bu bölümde, Türkiye iklimlendirme sanayisinin ulaşmış olduğu seviyeyi değerlendirmek için elde edilen veriler analiz edildi. Bu analiz sonucunda, iklimlendirme sektörünün dünyadaki durumu ve Türkiye iklimlendirme sanayisinin dünya iklimlendirme sanayisindeki yeri tespit edildi.

Bunun yanı sıra, iklimlendirme sektörünün Türkiye’deki durumu ortaya konularak, iklimlendirme sektörünün Türkiye sanayisine ve ekonomisine katkısı belirlenmeye çalışıldı.

İklimlendirme sektörünün dünyadaki mevcut durumu

Bu kısımda, Birleşmiş Milletler verileri kullanılarak iklimlendirme sanayisinin dünyadaki durumu ve Türkiye İklimlendirme Sanayisinin dünya iklimlendirme sanayisindeki yeri tespit edilmeye çalışılmıştır. Değerlendirme sonuçları beş başlık altında toplamak mümkün:

1. 2010’da dünya iklimlendirme sektörü ihracatının % 11.7’lik kısmı Çin, % 10.9’lik kısmı ABD, % 10.3’lük kısmı Almanya, % 9.8’lik kısmı Japonya, % 8.1’lik kısmı Singapur ve geri kalan % 49.2’lik kısmı diğer dünya ülkeleri tarafından gerçekleştirildi.

2012’da dünya iklimlendirme sektörü ihracatının % 19’luk kısmı Çin, % 10’luk kısmı ABD, % 5’lik kısmı Almanya, % 3’lik kısmı Japonya, % 3’lük kısmı G.Kore, % 2’lik kısmı Kanada, % 2’lik kısmı Tayland, % 1’lik kısmı İspanya, % 1’lik kısmı Türkiye ve geri kalan % 54’lük kısmı diğer dünya ülkeleri tarafından gerçekleştirildi.

2. 2010 yılında dünya iklimlendirme sektörü ithalatının % 19.6’lık kısmı Çin, % 9.7’lik kısmı ABD, % 7.5’lik kısmı Çin-Hong Kong Sar, % 5.6’lık kısmı Singapur, % 5.5’lik kısmı Almanya ve geri kalan % 52,1’lik kısmı diğer dünya ülkeleri tarafından gerçekleştirildi.

2012 yılında dünya iklimlendirme sektörü ithalatının % 14’lük kısmı Çin, % 10’luk kısmı ABD, % 10’luk kısmı Almanya, % 7’lik kısmı Japonya, % 5’lik kısmı G. Kore, %1’lik kısmı Kanada, % 1’lik kısmı İspanya, % 1’lik kısmı Tayland, % 1’lik kısmı Türkiye ve geri kalan % 50’lik kısmı diğer dünya ülkeleri tarafından gerçekleştirildi.

3. 2010 yılında Türkiye iklimlendirme sektörü ithalatı, dünya iklimlendirme sektörü ithalatının binde 7.3’ü mertebesinde, ihracatı ise dünya iklimlendirme sektörü ihracatının binde 6.5’i mertebesinde gerçekleşti.

2012 yılında Türkiye iklimlendirme sektörü ithalatı, dünya iklimlendirme sektörü ithalatının binde 8.1’i mertebesinde, ihracatı ise dünya iklimlendirme sektörü ihracatının binde 7.2’i mertebesinde gerçekleşti.

4. Türkiye, dünya iklimlendirme sektöründe 2010 yılında 235 ihracatçı ülke arasında ihracat miktarına göre 27. sırada bulunurken, 2012 yılında 235 ihracatçı ülke arasında ihracat miktarına göre 25. sıraya yükseldi.

5. Türkiye, dünya iklimlendirme sektöründe 2010 yılında 233 ithalatçı ülke arasında ithalat miktarına göre 29. sırada yer aldı. 2012 yılında ise 233 ithalatçı ülke arasında ithalat miktarına göre 29. sıradaki yerini korudu.

6. 2010 yılı dünya iklimlendirme sektörü toplam ihracat miktarı 1,169 milyar USD, toplam ithalat miktarı ise 1,288 milyar USD ve ticaret hacmi 2,457 milyar USD olarak gerçekleşti.

2012 yılı dünya iklimlendirme sektörü toplam ihracat miktarı 1,322 milyar USD, toplam ithalat miktarı 1,438 milyar USD ve ticaret hacmi ise 2,760 milyar USD olarak gerçekleşti.

İklimlendirme sektörünün Türkiye’deki durumu

Bu kısımda, Türkiye İstatistik Kurumu verileri kullanılarak iklimlendirme sanayisinin Türkiye’deki durumu ve Türkiye iklimlendirme sanayisinin, Türkiye sanayisindeki yeri tespit edilmeye çalışılıyor. Değerlendirme sonuçları on bir başlık altında toplandı:

1. Türkiye iklimlendirme sektörü toplam ticaret hacminin 2002 yılında 2.4 milyar USD olduğu, 2007 yılında ise 3.3 kat artarak 8 milyar USD’a ulaştığı gözlendi. 2010’da ise 2007 yılına oranla % 23 artarak 9,8 milyar USD’a ulaştı. 2011 yılında ise bir önceki yıla oranla % 12 artarak 11 milyar USD oldu. 2012 yılında bir önceki yıla oranla ticaret hacminde 1 milyar USD düşüş gerçekleşerek 10 milyar USD’a düştü.

2. Sektörün Türkiye ekonomisindeki ithalat payı 2002 yılında % 3.3 mertebesinde iken 2007 yılında binde 4 azalarak % 2.9 mertebesine düştü. 2010 yılında ise binde 3 artarak % 3.2 seviyesine yükselmiştir. 2011 yılında ise binde 6 azalarak % 2.6 seviyesine düştü. 2012 yılında ise sektör ithalatının Türkiye ekonomisindeki payı 2011 yılı ile yaklaşık aynı seviyede gerçekleşti.

3. Sektörün Türkiye ekonomisindeki ihracat payı 2002 yılında % 2.1 mertebesinde iken 2007 yılında binde 7 artarak % 2.8 mertebesine yükseldi. 2010 ‘da ise 2007 yılına oranla binde 6 artarak % 3.4 seviyesine yükseldi. 2011 yılında bir önceki yıla oranla binde 1 artarak % 3.5’e ulaştı. 2012 yılında ise binde 2 azalarak % 3.3 seviyesine çıktı.

4. İklimlendirme sektörü ithalat-ticaret hacmi ve ihracat-ticaret hacmi oranları 2002 yılında% 69-31 iken 2007 yılında % 62-38 mertebesine ulaştı. 2010 yılında ise bu oran % 60 – 40 mertebesinde oluştu. 2011 yılına gelindiğinde % 57-43 düzeyine ulaştı.

2012 yılında ise sektör ticaret hacmi içerisindeki ihracat ithalat oranı % 55-45 seviyesine yükseldi.

5. İhracat-ithalat oranı, 2000-2009 yılları arasında % 32’den % 81’e sürekli bir artış gösterdi. 2010 yılında ihracat-ithalat oranında % 15’lik bir düşüş gerçekleşerek bu oran % 66 seviyesine düşmüştür. 2011 ve 2012 yıllarında artışa devam eden ihracat-ithalat oranı 2012 yılında % 82 ile en yüksek mertebeye ulaştı.

6. İklimlendirme sektörü ticaret hacminin GSMH’daki payı 2002 yılında % 1.06 iken 2007 yılında % 1.24, 2010 yılında ise % 1.35 olarak gerçekleşti. 2011 yılına gelindiğinde bu oran % 1.42, 2012 yılında ise % 1.41 değerine kadar yükseldi.

7. Kayıt dışı faaliyetler de dikkate alındığında, 2010 yılında iklimlendirme sektörünün istihdama katkısının % 1.3, 2012 yılında ise % 2 olarak gerçekleştiği tahmin ediliyor.

8. 2010 yılında iklimlendirme sektörü, Türkiye sanayi ticaret hacminin % 3.3, ihracatının % 3.5 ve ithalatının % 3.2’ini teşkil ediyor. 2011 yılında ise iklimlendirme sektörü, Türkiye sanayi ticaret hacminin % 2.9, ihracatının % 3.5 ve ithalatının % 2.6’sını oluşturdu.

2012 yılında ise iklimlendirme sektörü, Türkiye sanayi ticaret hacminin % 2.8, ihracatının % 3.3 ve ithalatının ise % 2.6’sını oluşturdu.

9. 2000 yılında 516 milyon USD olan sektör ihracatı, 2010 yılında 7.6 kat artarak 3.9 milyar USD değerine ulaşmıştır. Aynı yıllar arasında ithalat değeri ise 1.6 milyar USD değerinden, yaklaşık 3.6 kat artarak 5.8 milyar USD değerine yükseldi. Bu 10 senelik zaman dilimi içerisinde görüldüğü gibi ihracattaki artış hızı, ithalattaki artış hızının yaklaşık 2 katına tekabül ediyor. 2010’da ithalat miktarı ile ihracat miktarı arasındaki fark ise yaklaşık 2 milyar USD. 2011 yılına gelindiğinde bir önceki yıla oranla ihracat miktarında % 21‘lik bir artış gözlenerek 4.7 milyar USD, ithalatta ise sadece % 7‘lik bir artış ile 6.3 milyar USD’a ulaşıldı. 2012 yılına gelindiğinde bir önceki yıla oranla ihracat miktarında % 6‘lık bir artış gözlenerek 4.99 milyar USD, ithalatta ise sadece % 3‘lük bir azalış ile 6.1 milyar USD’a düştü.

10. 2011 yılında, iklimlendirme sektörü ürün grupları içerisinde ithalat payı en yüksek grup % 44 (2.8 milyar USD) ile “havalandırma, klima sistem ve elemanları” iken ihracatta ise % 35 (1.7 milyar USD) ile yine “soğutma sistem ve elemanları”na ait oldu. İthalatta ikinci sırayı % 33 (2 milyar USD) ile “tesisat sistem ve elemanları” alırken ihracatta ikinci sırayı % 27 ( 1.3 milyar USD) ile yine “tesisat sistem ve elemanları” almıştır. İthalatta üçüncü sırayı % 17 (1.1 milyar USD) ile “soğutma sistem ve elemanları” alırken ihracatta üçüncü sırayı % 26 (1.2 milyar USD) ile havalandırma, klima sistem ve elemanları” aldı.

İthalatta dördüncü sırayı % 6 (0.4 milyar USD) ile “ısıtma sistem ve elemanları” alırken ihracatta dördüncü sırayı % 11 (0.4 milyar USD) ile yine “ısıtma sistem ve elemanları” aldı.

2012 yılında, iklimlendirme sektörü ürün grupları içerisinde ithalat payı en yüksek grup % 45 (2.7 milyar USD) ile “havalandırma, klima sistem ve elemanları” iken ihracatta ise % 39 (1.9 milyar USD) ile yine “soğutma sistem ve elemanları”na ait oldu. İthalatta ikinci sırayı % 33 (2 milyar USD) ile “tesisat sistem ve elemanları” alırken ihracatta

ikinci sırayı % 27 (1.3 milyar USD) ile yine “tesisat sistem ve elemanları” aldı.

İthalatta üçüncü sırayı % 16 (0.99 milyar USD) ile “soğutma sistem ve elemanları” alırken ihracatta üçüncü sırayı % 24 (1.2 milyar USD) ile “havalandırma, klima sistem ve elemanları” almıştır. İthalatta dördüncü sırayı % 6 (0.4 milyar USD) ile “ısıtma sistem ve elemanları” alırken ihracatta dördüncü sırayı % 10 (0.5 milyar USD) ile yine “ısıtma sistem ve elemanları” aldı.

11. 2010 yılında, iklimlendirme sektöründe ticaret payı en yüksek grup % 36 (4 milyar USD) ile “havalandırma, klima sistem ve elemanları”, ikinci sırada % 30 (3.3 milyar USD) ile “tesisat sistem ve elemanları”, üçüncü sırada % 25 (2.7 milyar USD) ile “soğutma sistem ve elemanları” ve dördüncü sırada % 9 (0.9 milyar USD) ile “ısıtma sistem ve elemanları” geliyordu.

2012’de, iklimlendirme sektöründe ticaret payı en yüksek grup % 35 (3.6 milyar USD) ile “havalandırma, klima sistem ve elemanları”, ikinci sırada % 30 (3.1 milyar USD) ile “tesisat sistem ve elemanları”, üçüncü sırada % 27 (2.7 milyar USD) ile “soğutma sistem ve elemanları” ve dördüncü sırada % 8 (0.8 milyar USD) ile “ısıtma sistem ve elemanları” geliyor.

İstihdam düzeyi

1. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan alınan ve firmaların beyanlarına dayanan veriler ışığında, 2010 yılı sonu itibarıyla, İklimlendirme sektöründe, sektör kapsamındaki 46 ürün üzerinde gerçekleştirilen araştırma sonucunda Türkiye genelinde faaliyet gösteren toplam 2.891 firma olduğu tespit edildi. Bu tesislerde istihdam edilen toplam personel sayısı, 128 bindi. Personel sınıflarına göre istihdam dağılımı: işçi 95.840, idari 17.363, teknisyen 6.280, mühendis 6.176, usta 1.672, çırak 402, kalfa 267. Kayıt dışı faaliyetler dikkate alındığında ise gerçek istihdam hacmi ve firma sayılarının bu rakamların en az 2.3 katı (300 bin kişi, 7 bin adet) olduğu tahmin ediliyor.

2. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan alınan ve firmaların beyanlarına dayanan veriler ışığında, 2012 yılı sonu itibarıyla iklimlendirme sektöründe, sektör kapsamındaki 50 ürün üzerinde gerçekleştirilen araştırma sonucunda Türkiye genelinde faaliyet gösteren toplam 3.526 firma olduğu tespit edildi. Bu tesislerde istihdam edilen toplam personel sayısı 245.013. Personel sınıflarına göre istihdam dağılımı: idari 29180, mühendis 12.313, diğer teknik 2.330, teknisyen 10.501, usta 11.341, işçi 176.731, çırak 1.358, kalfa 1.258. Kayıt dışı faaliyetler dikkate alındığında ise gerçek istihdam hacmi ve firma sayılarının bu rakamların en az 2 katı (500 bin kişi, 7 bin adet) olduğu tahmin

ediliyor.

3. 15 Aralık 2010 tarihli TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde istihdam edilen personel sayısı, 22. 973.000 kişi. Kayıt dışı faaliyetler de dikkate alındığında, 2010 yılında iklimlendirme sektörünün istihdama katkısının % 1.3 olarak gerçekleştiği tahmin ediliyor.

4. 15 Mart 2013 tarihli TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde istihdam edilen personel sayısı, 24.766.000 kişidir. Kayıt dışı faaliyetler de dikkate alındığında, 2010 yılında iklimlendirme sektörünün istihdama katkısının % 2 olarak gerçekleştiği tahmin ediliyor.

Kaynak: Prof. Dr. Atilla Bıyıkoğlu, Türkiye İklimlendirme Sanayi Sektör Raporu, 2012