Ekmeğimiz “koyu sarı” olacak

ÖZLEM ERGÜN

Ocak ayının en önemli konularından biri de “ekmekle ilgili tartışmalar”dı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası’nın başlaması dolayısıyla düzenlenen törende ‘Beyaz ekmeği piyasadan kaldıracağız’ sözlerinden sonra ekmek konusu tekrar gündeme geldi.

Bilindiği gibi, 2012’nin temmuz ayında ekmeğe ‘az tuz, çok kepek’ zorunluluğu getiren bir yönetmelik çıkmıştı. Yönetmeliğe göre ekmekte azami tuz oranı yüzde 1.5’e indirilirken kepek oranı da artırılmıştı. Tebliğe göre ekmek Türk Gıda Kodeksi buğday unu tebliğinde yer alan tip 650 ve daha yüksek kepek içeren ekmeklik buğday unlarından yapılmasına karar verilmişti. Ancak, fırınlarda bu standartta üretim yapılamadı. Yönetmeliğin uygulanamaması fırıncılarla uncuların da arasını açtı. Sorunların kısa sürede yayınlanması beklenen “Un Tebliği” ile çözüleceği öngörülüyor. Tebliğ ile birlikte artık uncular, ürettikleri unun içindeki kepek randımanını yükselterek ekmeğin içindeki kepek oranının yüzde 25 daha fazla olmasını sağlayacak. Yeni ekmeklerin rengi de koyu sarı olacak.

“Un Tebliği’ ile uncular, üretimlerinde daha fazla kepek oranı bırakmak zorunda kalacak. Böylelikle tüm fırınlarda tek tip ekmek satılmış olacak.

Salça plastik ambalajda satlamayacak

Diğer önemli bir konu ise “salça” ile ilgili. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gıda Kodeksi’nde değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Salça ve domates püresi, bundan böyle sadece teneke ve cam kavanozda satılacak. Böylece, salçada nemden kaynaklanan küflenme geciktirilecek, tat ve koku değişimi olması engellenecek.

Üretici, plastik kavanozlar sayesinde ambalaj maliyetlerinden 45 milyon TL’lik tasarruf sağlıyordu.  Yeni taslakla birlikte ambalaj maliyetlerinin satış fiyatları içindeki payının yüzde 7.5’lardan yüzde 15’lere çıkması bekleniyor.

Yılda ürettiği 250 bin ton domates salçasının 100 bin tonunu ihraç eden sektör, son yıllarda cam kavanozlara oranla ambalaj maliyetini yarı yarıya düşüren plastik kavanoz kullanımına yönelmişti. Doğal olarak, bu durum salça üreticilerini üzdü.

Çay ülkesi: Sri Lanka

Fiziki yapı bakımından, Güney Hindistan Yaylası’nın bir uzantısı olan ve ondan yaklaşık olarak 35 km uzakta yer alan Sri Lanka’yı  Asya’ya Adam’s Bridge bağlıyor. Sri Lanka Adası’nın uzunluğu yaklaşık 435, genişliği 225 km.  Yüzölçümü ise 65.610 kilometrekare.

Ülkede üç ana coğrafi bölge yer alıyor:  Kıyı bölgesi, merkezi güney bölge ve Hatton Yaylası.

Sri lanka’yı Sri Lanka yapan şey “Saf Seylan çayı”. Çayı, dünyaca ünlü ve ülkenin toplam döviz kazancı içinde % 20’lik bir katkı orana sahip. Tabii önemli bir istihdam da yaratıyor.

Sri Lanka çayı, metil bromür (MeBr) veya başka ozon tabakasının incelmesini sağlayan maddelerin kullanımı olmadan yetiştiriliyor. Aynı zamanda da Montreal Protokolü Antlaşması uyarınca “Ozon Dostu Çay” olarak tanınıyor.

Ülke yeşil çay ihracatında da önemli bir başarıya sahip. Şu anda, başta Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya Federasyonu ve Ürdün gibi kırktan fazla ülkeye yeşil çay ihracatı yapılıyor.

Sri Lanka Hükümeti yeterli teknik ve hijyenik standartlarını korumak ve çay işleme için temel izleme programı olarak ISO 22000, HACCP sisteminin uygulanmasına çok önem veriyor. Sri Lanka pestisit kalıntıları açısından dünyanın en temiz çay üreticisi olarak biliniyor.

Ülkenin çay dışında ihraç edilen tarım ürünleri de şöyle: Hindistan cevizi, kauçuk, kakao, tarçın, sitronella (merhem parfüm yapımında kullanılan bir ot yağı), tütün, orman ürünleri vb.

Hoşça kalın.