“Açlığa Karşı Birleşelim”

ÖZLEM ERGÜN

Dünya Gıda Günü, bu yıl cumartesi gününe denk geldiği için 16 Ekim’de değil 15 Ekim’de kutlandı. 30 yıldır kutlanan Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Günü; bu yıl da TÜGİS, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler FAO Teşkilatı Türkiye Temsilciliği’nin işbirliği ile yapıldı.

Toplantının açılış konuşmalarını TÜGİS Başkanı Necdet Buzbaş, FAO Türkiye Temsilcisi Mustapha Sinaceur ve toplantıya katılan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker yaptı. Konuşmacılar, Dünya Gıda Günü’nün ana teması olan “Açlığa Karşı Birleşelim” konusuna ağırlık verdiler. Tarım Bakanı Mehdi Eker yaptığı konuşmada yeryüzünde açlık çeken 1 milyar insanın bulunduğunu, bu nedenle Dünya Gıda Günü’nün kutlanacak bir gün olmadığını söyledi.

Bugünün, insanlığın neden böyle bir felaketle karşı karşıya kaldığının sorgulanacağı, yatağa aç gitmenin ne demek olduğunun anlaşılmaya çalışılacağı bir gün olması gerektiğinin altını çizen Eker, ”Belki bugün az yemek yiyerek veya hiç yemek yemeyerek onları nasıl anlayabiliriz ve bu felaketin önüne hangi kişisel çaba ile katkıda bulunabiliriz diye düşünmemiz gereken bir gündür” dedi.

1996 yılında 840 milyon olan dünyadaki aç insan sayısı ne yazık ki, azalmadı, arttı. Bu nedenle başta FAO, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (İFAD) ve Dünya Gıda Programı (WFP)olmak üzere uluslararası kuruluşlar, 2015 yılına kadar dünyadaki aç insanların sayısını yarıya indirme çağrısında bulundu.

FAO’nun süt ve süt ürünleri raporu

FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü), süt sektöründeki başlıca potansiyelleri ve sorunları inceleyip değerlendirmek ve sektöre yönelik alınacak tedbirlerle ilgili olarak Türkiye’nin AB üyeliğine hazırlık sürecinde ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla bir süt sektörü çalışması hazırlamış. TC Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla, FAO Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi Politika Yardımları Şubesi’nin hazırladığı bu raporun bir bölümüne yer veriyoruz.

Raporun girişinde; “Süt ve süt ürünleri Türkiye’de halkın beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Ancak sıvı süt çok sınırlı tüketilmektedir ve en yaygın tüketilen ürünler öncelikle yoğurt, bunun ardından beyaz peynir (feta tipi) ve ayrandır. Kaşar ise, gün içindeki herhangi bir öğünün parçası olan, tadı az sarı peynirdir. Yıllık kişi başına süt ve süt üretimi miktarı 132 litre kadardır ki bu diğer Avrupa ülkelerine göre düşük bir miktardır” deniliyor.

Tarım ülkesi Moldova

Biliyorsunuz, her sayımızda bir ülkenin tarım ve gıda sektörünü konu ediyoruz. Bu sayımızda da Moldova var. 1991 yılı öncesinde, Sovyetler Birliği’nin tütün ihtiyacının yüzde 30’unu, şarap ve üzüm ihtiyacının yüzde 20’sini, meyve-sebze ihtiyacının ise en az yüzde 10’unu karşılayan bir ülke konumunda olan Moldova’da, bağımsızlıktan sonra da tarım, ülke ekonomisindeki yerini korumaya devam etmiş. Toplam işgücünün yüzde 25’i, GSYİH’nın yüzde 20’sini üreten tarım sektöründe istihdam ediliyor. Ülkenin temel tarım ürünleri arasında tahıl, şeker pancarı, ayçiçeği, patates, sebze ve meyveler geliyor. Üzüm Moldova’nın en çok katma değer üreten ve ihracata en çok katkısı olan tarım ürünü olarak göze çarpıyor. Ayçiçeği tohumları genel olarak ülkenin bitkisel yağ üretiminde girdi olarak kullanılıyor, üretilen şeker pancarının işlenmesi sonucunda ise, yıllık ortalama 110 bin ton civarında şeker üretimi gerçekleştiriliyor.

Özlem ERGÜN