Ayçiçeği yağında “kaderci” olmak…

Kasap köfteyi taze hazırlayacak (BAŞLIK)
Özlem ERGÜN – Editör

Türkiye’de en çok tüketilen yağ olan ayçiçeği yağında dışa bağımlı olmak acaba bizim kaderimiz mi? Yıllardır, bu çıkmazdan kurtulamıyoruz.

İstatistiklere baktığımızda, ülkemizde yerli üretim ile en fazla ortalama 400-450 bin ton ham ayçiçeği yağı üretilebiliyor. Bu üretim yıllık ortalama 700 bin ton civarında olan ham ayçiçeği yağı tüketimimizi karşılamaktan ne yazık ki çok uzak. Ortaya çıkan açık ise zorunlu olarak ithalatla kapatılıyor. Bu durum, Türkiye’nin ayçiçeğinde net ithalatçı ülkeler arasında yer almasına neden oluyor.

Hammadde konusunda dışa bağımlılık, Türkiye’de bitkisel yağ sanayinin en temel sorunu ama çözümsüz de değil aslında.

Türkiye’nin hemen her bölgesinde kuru veya sulu şartlarda yetişebilen bir bitki ayçiçeği. Adaptasyon alanları oldukça geniş olmasına rağmen ekim alanları yıllar boyunca 500-600 bin hektar düzeyinde seyretmiş.

Ayçiçeğinin özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde şekerpancarı ile ekim nöbetine girmesi veya şekerpancarı ekiminin sınırlandırıldığı alanlarda bu bitkinin yerine ekilmesi ile birlikte, ayçiçeği üretiminin artmasına önemli bir katkıda sağlayacağı sektör yetkilileri tarafından belirtiliyor. Aynı şekilde Ege Bölgesi’nde buğday-arpa hasadını takiben ayçiçeğinin daha geniş olarak yer alması da ekim alanı artışına katkı sağlayabilecek.

Yukarıda yer alan öneriler, hayata geçirilirse, belki de ilk satırda sorduğum soruya gerek kalmaz.

Alternatif kanatlı: Devekuşu

Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Özlem Tokuşoğlu, alternatif kanatlı ürünlerinden devekuşu yumurtası ve devekuşu eti ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

Doç. Dr. Tokuşoğlu, hayvansal protein kaynaklarına alternatif olarak, her yönüyle ekonomik bir kanatlı hayvan olan devekuşu yetiştiriciliğinin önem kazanmaya başladığını ifade ediyor. Gıda değeri önemli olan devekuşu yumurtası ve alternatif kırmızı et olan devekuşu etinin yanı sıra, devekuşu yumurtası kabuklarının da işlevsel kullanım alanları bulunuyor.

Makaleden öğrendiğimize göre, gagası ile darbe vurarak ve ayakları ile tekme atarak kendini koruyan yetişkin devekuşunun canlı ağırlığı 125-150 kg aralığında. 60 km/sa süratle koşabilen ve azami 90 km/sa hıza ulaşabildiği rapor edilen devekuşunun, yaşam süresi ise ortalama 60-70 yıl civarında. Bakım şartlarına bağlı olarak 20-30 yıl damızlıkta kullanılabiliyorlar.

Yine makalede devekuşu eti yağsız (% 0.3 yağ), yarı sert, lezzetli ve protein değeri yüksek alternatif bir et çeşidi olarak tanımlanıyor. Ayrıca, kalorisi düşük, kolesterol açısından sorunsuz ve demir mineralince zengin… Sağlık açısından düşünecek olursak, insan başka ne isteyebilir ki…

Japonya gıda makineleri

127,3 milyon nüfuslu Japonya’nın gıda işleme makineleri pazar büyüklüğü; 240 milyar dolarlık gıda endüstrisi ve 314 milyar dolarlık gıda hizmetleri sektörü için önemli bir yardımcı rol üstlenerek 2010 yılında 4.29 milyar dolar olarak gerçekleşmiş.

Japonya’nın gıda işleme makineleri ithalatında; ABD, Almanya, Çin, Hollanda ve İsviçre ilk sıralarda yer alıyor.

Japonya’nın gıda işleme makineleri sektöründe ithalat potansiyelinde bakıldığında şekerleme, kakao ve çikolata imali için makine ve cihazlar alt ürün grubunun 36 milyon dolar seviyesinde önemli bir ithalat olanağı yarattığı söylenebilir. Gıda sektöründe kullanılan makine ve cihazların aksam ve parçaları alt grubu da Japonya’nın ithalatında önemli bir yer tutuyor. Bununla birlikte Türkiye’nin de ihracatında 10 milyon dolar seviyesini aştığı önemli bir ürün grubu olması açısından önemli.

Bir sonraki sayıda buluşmak üzere,

Hoşça kalın.